Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Ankara’nın tarihi Kale mahallesine sanatçı eli değiyor. Sanatçı Menekşe Bilgiç, tarihi dokuya tezhip, minyatür, mozaik ve cam sanatı kullanarak, mitoloji, Kur'an-Kerim ve tasavvuf mesajları içeren altı eserini, Fener Sokak'taki evlerin duvarlarına işliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı cam sanatçısı Menekşe Bilgiç, toplam değeri 1 milyon liranın üzerinde olan 6 eserini tezhip, minyatür, mozaik ve cam sanatı kullanarak Altındağ’ın Kale Mahallesi’ndeki evlerin duvarlarına daha büyük boylarda işliyor. Bilgiç, Ankara’nın tarihi yerlerinden Kale Mahallesi’nin Hamamarkası bölgesinde bulunan Fener Sokak’taki evlerin duvarlarını sanatıyla buluşturuyor.
Bilgiç, daha önce yaptığı ve sergilediği “Uyanış”, “Yanmadan Aydınlanma Olmaz”, “Güneş”, “İdris Peygambere Atıf”, “Öte Dünya Kayığı” ve “Her An Huzurdayız” adlarını taşıyan ve Yunan ve Mısır mitolojileri, Kur’an-Kerim’den ayetler ile tasavvuf temalarını taşıyan eserlerini tezhip, minyatür çizim hareketleri, mozaik çalışması ve cam sanatıyla bu defa daha büyük boylarda yaparak, evlerin duvarlarına aktardı.
Altındağ Belediyesinin katkılarıyla çalışmalarını yürüten Bilgiç, manifestolarıyla sokakta sergileyeceği eserleri belediyeye ücretsiz bağışladı.
“Hedefim sanatı halka sokakta sunmak”
Bilgiç, 14 yıldır cam sanatıyla içi içe olduğunu belirterek, sokak çalışmasında eserlerin daha büyük görünmesi için mozaik sanatına ağırlık verdiğini belirtti. Sokaktaki duvarlara 6 büyük eserini işleyeceğini ifade eden Bilgiç, şu değerlendirmede bulundu:
“Buradaki hedefim sanatı halka sokakta sunmak. Sergi salonuna gitmeden sokaktan geçerken bile insanlar sanatın içinde olsun ve hikâyelerini okuyabilsin istedim. Eserlerin hikâyeleri tasavvuf, Kur’an-ı Kerim’deki bazı ayetler, Mısır mitolojisi, Yunan mitolojisi. Hepsinin harmanlaması var. Diğer taraftan da eserlerde, tezhip sanatı motifleri, minyatür çizim hareketleri var. Zaten eserler mozaik çalışma, ayrıca camla harmanlama var. Karışık 4-5 sanatı bir arada görebiliyorsunuz.”
Tek seferde birçok şeyi sanatseverlerin beğenisine sunmak için bütün eserlerini harmanladığını belirten Bilgiç, “Benim halkımın tamamı sergi salonuna gidemiyor ve sanatı takip edemiyor diye düşündüm. Proje aslında oradan çıktı. Ne yapabilir diye düşündüm? ‘Birçok sanatı harmanlayarak, sokağa koyarsam, sokaktan geçen insan bunu görebilir. Bunu ben halkıma sağlayabilirim’ diye düşündüm.” dedi.
Bilgiç, altı eserinin toplam değerinin bir milyon liranın üzerinde bulunduğunu bildirerek, eserlerini ücretsiz bağışladığını söyledi.
“Biz ülke olarak inançlarımızla, düşüncelerimizle farklılıklarımızla bir mozaiğiz”
Sokaktaki evlerin duvarlarına eserlerini işlemeyi sürdüren Bilgiç, burada tamamladığı ilk eserin “Uyanış” adını taşıdığını aktardı. Eserde Mevlana’nın tasarruf ritmine ve Kıyamet suresine atıfta bulunduğunu anlatan Bilgiç, şunları kaydetti:
“Mevlana’nın tasavvuf ritmine atıfta bulunuyorum. Üzerinde 42 tane notayı da Konya’ya atfettim. Üzerindeki sarmal yaratılışın sırrını sakladığına inanılan altın oranı simgeliyor. Tasavvufun ritmi düşük başlar, yavaş yavaş yükselir, insanlar aydınlanır. Mevlevilikte insanın aurası aslında rengârenktir, arınıp temizlendikten sonra sadece menekşe moru kalır. Dolayısıyla mor menekşe de erenlerin sırrını saklar diye inanılıyor. Eser üzerinde 313 yuvarlak parça var. Hz. Peygamber’in ortaya çıkışında ona ilk inanan 313 kişiye, yani sahabelere atıf olarak 313 tane çalıştım. Eserin sonucunda manifestoda şöyle bir seslenişte bulunuyorum. Eser teklik ve birliğe çağrıdır. Yani biz ülke olarak inançlarımızla, düşüncelerimizle farklılıklarımızla bir mozaiğiz. Bu mozaikten bir parça olmadığı zaman bütünlük ve görüntü bozulur. O nedenle biz hepimiz tekiz ve biriz.”
Kaynak:AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı