Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Dâhilerin bilinmeyen ilginç hastalıkları
Vincent Van Gogh
Ünlü ressam, klinik depresyon hastasıydı. 12 yaşında iken komşu kasabanın okuluna gönderilen Vincent, kafasının her şeyi gayet yavaş kavraması yüzünden eğitim ve öğrenim işini bıraktı. Van Gogh’un son dönem eserlerinde görülen sarı renk düşkünlüğünün de tıbbi bir bozukluktan kaynaklandığı ileri sürülüyor. Bu konudaki teorilerden birine göre Van Gogh’un sürekli içtiği absentte bulunan tuyon adlı madde, zaman içinde Van Gogh’un görüşünü bozarak nesneleri sarımtrak görmesine neden olmuş ve bu da eserlerine yansımış. Yaşamının özellikle son yılları epilepsi hastalığıyla mücadeleyle geçmiştir.
Pisagor
Pisagor, matematikçi olmasının yanı sıra filozof olma özelliği ile de ön plana çıkıyor. Sisam adasında dünyaya gelen Pisagor’da, obsesif-kompülsif bozukluk bulunuyordu ve bu bozukluk onda fikirlerinin kesinlikle doğru olduğu düşüncesi oluşturuyordu. Bu yüzden irrasyonel sayıların varlığını kabul etmeyen Pisagor’un, kök ikinin rasyonel olmadığını ispatlayan öğrencisi Hippasus’u denize attırdığı söyleniyor.
Salvador Dali
İspanya’nın Kuzeyinde Pirienelere yakın bir kasabada doğan Salvador Dali, bir Katalan. 6 yaşındayken menenjitten ölen erkek kardeşinden 3 sene sonra dünyaya gelen sürrealist ressam, gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. Dali’de bir ressam için en kötü hastalık olan Parkinson hastalığı bulunuyordu. Ayrıca dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu vardı. Hasta çocuk; 10 yaşında yaptığı ilk self-portresinin ismiydi.
Albert Einstein
Einstein’da disleksi (öğrenme bozukluğu) bulunuyordu. Disleksi; dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ve matematik yeteneklerinin kazanılmasında önemli güçlüklere neden olan bir rahatsızlıktır. Einstein’in bir diğer rahatsızlığı ise Asperger sendromuydu. Bu hastalık da kısaca “empati bozukluğu” olarak tanımlanabilir. Bu hastalığa sahip olan kişiler, karşısındaki kişinin kızgın olduğu için bağırdığını ya da üzgün olduğu için ağladığını anlayamadığı için tepki vermeyebilir. Ayrıca Asperger sendromlu kişilerin üstün zekâlı oldukları görülmüştür.
Isaac Newton
İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, felsefeci ve kimyacıdır. Newton’un tarihteki en etkileyici bilim adamı olduğu düşünülür. Fizik kanunları ve matematik konusunda muhteşem çalışmalara imza atan Newton, kekemelik ve epilepsi hastalığının yanında Asperger sendromu ile de mücadele etti. Asperger sendromunda beynin tüm lobları ayrı ayrı çalıştığı için kişi birden fazla alanda uzmanlaşabiliyor. Ayrıca bu sendrom kişinin asosyal olmasına ve aynı şeyleri tekrarlamasına da yol açabiliyor.
John Nash
Dünya’nın en zeki matematikçilerinden biri olan John Nash bir şizofreni hastasıydı. Bu hastalık kendini ilk kez üniversitede hayali bir oda arkadaşı görmesiyle başladı. Çalkantılı bir hayat sürdü, hastalı yüzünden eşiyle birçok kez ayrılıp barıştı. 21 yaşında tez olarak yazdığı ‘Oyun teorisi’yle 1994’te Nobel Ödülü kazandı. Yaşamı ‘Akıl Oyunları’ filmine konu oldu. 23 sayısına karşı ayrı bir takıntısı vardı ve 23 Mayıs 2015'te eşiyle birlikte geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.
Charles Darwin
Evrim çalışmalarıyla tanılan Darwin kekemeydi. Ayrıca Chagas hastalığı vardı. Yani vücudunun içerisinde yumuşak kanatsız böcekler dolaşıyordu. Bunlar ilgili bilgileri kitaplarında yazmıştır.
Pablo Picasso
Ünlü ressamın çok acı veren bir migreni vardı ayrıca unutkanlık ve öğrenme zorluğu çekiyordu. Bu hastalıklara resimlerinde farklı etkilerle yer veriyordu.
Frida Kahlo
Bilinen en ünlü kadın ressamlardan Kahlo küçük yaşında çocuk felci geçirdi. Uzun süre yatağa bağlı yaşadı. Bunun sonucunda Kahlo'nun bir bacağı diğerinden kısaydı. Omurgasında sorunlar vardı ve yaşamının sonuna doğru sağ bacağı kesildi.
Agatha Christie
Polisiye romanlarının en bilindik yazarı olan Agatha Christie'nin Histerik Füg hastalığı vardı. Bu hastalık onun kendini dış dünyaya kapatmasına yol açıyor, gerçek dünyadan koparıyordu. Bu hastalık sayesinde yazdıklarıyla dünyaca büyük bir üne kavuştu. Ayrıca Christie sara hastasıydı.
Galileo Galilei
Bilimin babası olarak bilinen Galilei, herkesin bildiği gibi dünyanın döndüğünü ispatlamıştır. Ancak bu dâhinin kendi adıyla anılan bir hastalığı vardı. Galileo Sendromu. Yani topluma ters düşen ne varsa o konuda insanları zorlamak. Ayrıca Galilei ilerleyen yaşlarında kör oldu.
Christy Brown
Sol Ayağım kitabıyla tanılan ve inanılmaz acıklı derecede hayat hikâyesine sahip olan İrlandalı yazar dünyaya gelirken beyin felci geçirdi. Bunun sonucunda sadece sol ayağını kullanabiliyordu. İyi bir yazar olmasının yanında kullanabildiği sol ayağı ile resimler de çizmekteydi.
Wolfgang Amadeus Mozart
Gelmiş geçmiş en büyük bestecilerden olunan Mozart'ın Tourette Sendromu vardı. Bu hastalık aynı şeylerin sonsuz kez tekrarlanmasına yol açar. Notalama yeteneğinin buradan geldiği düşünülüyor.
Stephen Hawking
Günümüz tarihinin en büyük dâhilerinden satılan Hawking henüz 21 yaşındayken tedavisi olmayan ALS hastalığına yakalandı. Motor nöronların yüzde sekseni öldü ve felç kaldı.
Ludwig Van Beethoven
Beethoven'da ünlü 9. senfonisini bestelerken işitme bozukluğu vardı. Aynı zamanda astımla da mücadele eden ünlü besteci çalışmalarından önce kafasını soğuk suyla dolu kovaya sokardı.
Dante Alighieri
İlahi Komedya'nın yazarı Dante'de Norkolepsi ve kas gevşekliği hastalıkları vardı. Norkolepsi gündüzleri sürekli uyuma ihtiyacı hissetmektir. Kas gevşekliği ise bu hastalığın bir sonucudur. Ayrıca Dante, Epilepsi (Sara) hastasıydı.
Leonardo da Vinci
Ünlü ressam ve mucit Da Vinci'de, Frijit vardı. Frijit cinsel manada karşı cinse karşı oluşan soğukluktur. Cinselliği duyguların olmadığı zaman, iğrenç bir şey olarak tanımladı. Farklı alanlara olan ilgisinden ve sosyal olmamasından dolayı Asperger Sendromu da olduğu söylenebilir. Leonardo'nun hayatı boyunca sevgilisi olmadı.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı