Sıra dışı “Baksı müzesi” adından söz ettiriyor

Çağdaş ve geleneksel sanatları buluşturan Baksı Müzesi, imza attığı etkinliklerle adından söz ettiriyor. Sergi ve etkinlikleriyle müze 1 Nisan’da kapılarını yeniden açtı.

Bayburt’un Bayraktar köyünde Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerindeki Baksı Müzesi, mimari tasarımı, konumlandığı doğa ve sıra dışı projeleriyle ilgi çekiyor. Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar (Baksı) köyünde, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerine ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan müze, kapılarını 2010’da sanatseverlere açtı.

Çağdaş ve geleneksel sanatları aynı çatı altında barındıran, atölyelerle yöre insanına eğitim ve istihdam imkânı da sağlayan müze, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü ile aynı yıl TBMM Onur Ödülü’ne layık görüldü. Geleneksel kültürü koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için araştırmalar yaparken, diğer yandan da kadın istihdamı projeleri, özel yetenekli çocukların tespit ve desteklenmesi gibi çalışmalar yürütülen müze, sıra dışı sergileriyle yurt içi ve dışında adından söz ettiriyor.

Mimari yapısı ve konumuyla “Sıra dışı müze” olarak ünlenen Baksı Müzesi, sergi salonları, eğitim atölyeleri, depo müze, konferans salonu, konukevi, eskiler mescidi ve kütüphanesiyle de dikkati çekiyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında kış boyunca ziyarete kapalı kalan Baksı Müzesi, 1 Nisan’da kapılarını sanatseverlere açtı.

“Aşina” isimli sergi meraklılarını bekliyor

Müzenin bakım ve sorumluluğunu üstlenen Bayraktar Köyü Muhtarı Nabi Akçelik, geleneksel ile çağdaş sanatları harmanlayan müzenin temelinin 2000’de atıldığını söyledi. Akçelik, 60 dönüm araziye kurulu müzede, ana müze, depo müze, el sanatları atölyeleri, konuk evleri, konferans salonu, kütüphane ve amfi tiyatro gibi alanların bulunduğunu belirterek, ana binada dönem dönem çeşitli sanatçıların sergiler açtığını, şu anda Şakir Gökçebağ’ın “Aşina” isimli sergisinin yer aldığını ifade etti.

Depo müzede de çağdaş ve geleneksel sanatların bir arada sergilendiğini anlatan Akçelik, çağdaş eserlerin farklı sanatçıların Baksı Kültür Sanat Vakfına bağışladıklarından, geleneksellerin ise Hüsamettin Koçan’ın bugüne kadar topladığı, kendi koleksiyonundaki eserlerden oluştuğunu aktardı. Akçelik, her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Baksı Müzesi’nin seyirlik müze olmanın yanı sıra konser, şenlik gibi farklı etkinliklere de ev sahipliği yaptığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bu yıl çocuk şenliğinin 8’incisi düzenlendi. El sanatları atölyelerinde çocuklar çalışmaya alınıyor. Burada çocuklar yerel malzemeyi kullanarak yeteneklerini sergiliyor. Dereceye giren çocuklara Baksı Kültür Sanat Vakfı eğitim bursu veriyor. Bu yıl yaklaşık 150 öğrenciye burs verildi. Yine buradaki atölyelerde geleneksel sanatı canlandırmak için bölgedeki kadınlar tarafından el sanatlarıyla ilgili çalışmalar oluyor. Yaz aylarında amfi tiyatroda konserlerimiz oluyor. Her yıl farklı etkinliklerle Baksı Müzesi faaliyetlerini sürdürüyor.”

Bu sezon Baksı Sanat Kurulunca alınacak kararla yeni sergi ve etkinlikler düzenleneceğini kaydeden Akçelik, “Geçen yıl pandemiden dolayı ana binada yeni bir sergi düzenleyemedik ama depo müzede Maske ve Çağrışımlar Sergisini açtık. Şu anda bu sergimiz İstanbul Zeytinburnu Fişekhane’de devam ediyor. 20 Nisan itibarıyla tekrar Baksı Müzesi’ne gelecek, mayıs sonuna kadar burada ziyaretçiler bu sergiyi gezebilecek.” diye konuştu.

Yabancı turistlerin ilgisi Baksı sayesinde arttı

Baksı Sanat Kurulu’nun yeni çalışmalarına da devam ettiğini belirten Akçelik, “Bu sezon sanatçı Osman Dinç tarafından yeni bir sergi, ana binada açılacak. Yine salgının seyrine göre etkinliklerimiz devam edecek.” dedi.

Akçelik, müzenin kentin turizmine önemli katkı sağladığı, özellikle Bayburt’a gelen yabancı turist sayısının Baksı Müzesi sayesinde arttığına işaret ederek, şunları söyledi: “Metropolde, büyük şehirlerde sıkılan insanlar, dağ tepesinde böyle bir mekanı gezince mutlu oluyorlar. Burada çevreyi tanıyorlar. 60 yatak kapasiteli konuk evimiz var. Burada doğayla iç içe birkaç gün geçirip kafayı dinliyorlar. Ziyaretçilerimiz buraya adeta bayılıyorlar. Bununla birlikte Bayburt'ta olsun, bu çevrede olsun maddi olarak da insanlara katkı sağlıyorlar. Burada yaşayanlar da tabii bu durumdan mutlu oluyor. Ayrıca farklı kültürlerden insanlarla ilişki kuruyorlar, sohbet ediyorlar. Bu ilişkileri daha sonraki yıllarda da sürdürüyorlar.”

Kaynak: AA