Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcisi: Âşık Veysel (48. ölüm yıldönümü)

Şeyma Ercanlı Yazar: Şeyma Ercanlı 21 Mart 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcisi olan halk ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu, 48 yıl önce bugün hayatını kaybetti. Gönüllerde taht kuran Âşık Veysel için memleketi Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde mezarı başında anma programı düzenlenecek. Ozanın Sivrialan köyündeki kabrinin ziyaret edilmesiyle başlanacak anma programı, aşığın müzeye dönüştürülen doğup büyüdüğü evde devam edecek.

Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcisi: Âşık Veysel (48. ölüm yıldönümü)

 

Hafızalara, “Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece / Bilmiyorum ne haldeyim / Gidiyorum gündüz gece” ve “Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın / Düğün olur bayram gelir / Dostlar beni hatırlasın” dizeleriyle kazınan büyük ozan, 25 Ekim 1894’te Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından Veysel Şatıroğlu, çocukluğunu ve gençlik yıllarını Sivrialan’da geçirdi. Âşık Veysel’in iki kız kardeşi, bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamını yitirdi. Aynı hastalığa yakalanan büyük ozan da 7 yaşında iki gözünü kaybetti. Çile dolu yaşamına sazıyla, sözüyle renk kattı

 

 

 

 

10 yaşına sazı eline aldı

 

Âşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir okumaya başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin’den ders aldı. İlk evliliğini 1919’da Esma Hanım ile yapan Veysel Şatıroğlu, annesini ve babasını 1920’de kaybetti. Âşık Veysel, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928’de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı. Veysel’in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi. Çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken hayatını kaybetti. Ozanın büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu 84 yaşında 11 Ocak 2018’de, büyük kızı Zöhre Başer ise 2 Şubat 2020’de 85 yaşında yaşamlarını yitirdi.

 

 

Âşıklar Bayramı’ndaki başarısı ile dikkati çekti

 

Sivas’ta öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer’in davetiyle köy enstitüsünde saz hocası olarak görev yapan Veysel’in adı ilk kez 5 Ocak 1931’de düzenlenen “Sivas Âşıklar Bayramı”nda duyuldu. Ömrü yoksulluk ve zorluklarla geçen Âşık Veysel, Cumhuriyet’in 10. yılı için yazdığı destanın yayınlanması ve Sivas Âşıklar Bayramı’ndaki başarısı ile dikkati çekti. Âşık Veysel, 1950 yılında senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazdığı, Metin Erksan’ın yönetmenliğini üstlendiği “Karanlık Dünya” adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle konu edildi. Tasavvuftan izler sunan, şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Âşık Veysel, Yunus Emre’nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak hafızalara kazındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü” 1965 yılında özel bir kanunla halk ozanına 500 lira aylık bağladı.

 

 

 

 

 

Şiirlerinde yaşama sevinciyle hüznü birlikte işledi

 

Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden ünlü halk ozanı, 1971 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi. Ölümünden birkaç saat öncesine kadar bile “Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın” diyerek, “Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i / Hep Âdem’in oğlu, kızı / Beraberce şehit, gazi / Yanlış var mı ve neresi” dizeleriyle birlik ve beraberliğe vurgu yapan ünlü halk ozanı, şiirlerinde yaşama sevinciyle hüznü, iyimserlikle umutsuzluğu iç içe işledi. Âşık Veysel 21 Mart 1973 günü saat 03.30’da doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde hayata gözlerini yumdu.

 

Sevenleri Âşık Veysel’i unutmuyor

 

 

Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci, sevgi, birlik ve beraberlik mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan eserler bıraktı. Şiirlerinde “Veysel”, “Sefil Veysel” ve “Veysel Şatır” gibi mahlaslar kullanan Âşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı ve “Sazımdan Sesler” ile “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı şiir kitapları bulunan ozanın ölümünden sonra, 1984'te “Bütün Şiirleri” adlı eseri tekrar yayımlandı.

 

“Uzun ince bir yoldayım”, “Dostlar beni hatırlasın”, “Güzelliğin on para etmez”, “Atatürk’e ağıt”, “Beni hor görme”, “Beş günlük dünya”, “Derdimi dökersem derin dereye”, “Kahpe felek”, “Kara toprak” gibi eserleri hafızalara kazınan, Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Âşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.

 

Âşık Veysel'in vatan, tabiat, birlik, beraberlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirlerinde, vatana bağlılık ve idealistlik dikkati çeken en önemli nokta oldu. Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. ABD’li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008’de çıkardığı albümde “Aşık Veysel” isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.

 

 

 

 

Kaynak:AA

Etiketler:
Şeyma Ercanlı

Şeyma Ercanlı

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı