TV devri kapanıyor mu?

Kullanıcılardan aldıkları verileri yapay zekâ algoritmaları ile işleyerek kişisel beğenilerine uygun içerikleri sunan yeni medya platformları, günümüzde gittikçe popüler olmaya başladı. Uzmanlar, yeni medya platformlarının reklam yayın gelirlerinde ilk sırada olan televizyonları yakın gelecekte geride bırakacağını öne sürüyor.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yıldıray Kesgin, yeni medya ve platformların getirileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yeni medya platformları televizyonu geçecek mi? 

Yeni medyanın insanlara etkileşimi kazandırdığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Yıldıray Kesgin, “Bu sayede bizler hem birer medyayız hem de takip ettiğimiz mecralar bizlerin isteklerine uygun davranıyor. Reklam harcamalarına bakıldığında televizyon hâlâ birinci sırada ancak yeni medya mecraları yıldan yıla çok hızlı bir şekilde yükseliyor ve televizyonu geçecek gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.

“Yeni medyaya ne kadar çok veri aktarırsak bizi o kadar daha iyi tanıyor”

Dr. Öğretim Üyesi Yıldıray Kesgin, yeni medyanın kişilere özelleştirilmiş içerikler sunduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bireylere özel içerikler sayesinde medya içerikleri kişiselleştiriliyor. Platformlar bunu algoritmalar sayesinde yapıyor. Bizim katılımcı olarak girdiğimiz her veri kim olduğumuzla ilgili bilgiyi veri olarak işliyor. Kişilere özel haberler, yazılar, videolar, filmler, diziler ve aradığımız cevaplar bu sayede bize ulaşıyor. Yeni medyaya ne kadar çok veri aktarırsak bizi o kadar daha iyi tanıyor ve daha isabetli içerikleri sunuyor. Ancak bu konunun eleştirilen yanlarından da bahsedebiliriz. Yapay zekâ sayesinde bizi bizden daha iyi tanıyan bir sistem olabileceği endişesi var. İnsanlar, neyi sevip sevmediklerini kendilerine sorduklarında dahi düşünmesi gerekebiliyor. Ancak bu algoritmalar yeterli veri olduğu sürece düşünmesine gerek kalmadan bize neyi sevdiğimizi söylüyor. Hedef kitleler artık daha ulaşılabilir oldu. Tabii sonuç olarak da bütün dizi ve film endüstrisinin dikkati bu alana çekildi.  İşte bu gelişmelerin ekonomik açıdan en değerlilerinden biri olarak dijital platformlar ön plana çıkıyor.”

Farklılıkları fabrikasyon olarak üretiyorlar

Türkiye’deki dizi sektörünün büyüklüğü içerisinde bir dünya devinin gelerek birçok insanın beğendiği işlere imza attığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Yıldıray Kesgin, “Tabii bu dizilerin hiçbiri Türk televizyonlarında yayınlansa bu kadar başarılı olamaz. Ancak Haluk Bilginer’in Uluslararası Emmy Ödülleri’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldığı Şahsiyet dizisinin Puhu TV’de yayınlanması başarının farklı bir boyutunu ortaya koyuyor. Televizyon endüstrisinin küreselleşmiş içerikleri bu platformlar üzerinden dolaşıma giriyor. Bir yandan kişilere özel içerikler üretilirken diğer yandan küresel düzeyde homojen bir izleyici kitlesi yaratılıyor. Yani farklılık da aslında bu platformlar üzerinden fabrikasyon olarak üretiliyor. Platformlar gelecekte herkesin yaşına, cinsiyetine, mesleğine ve ilgi alanlarına göre her türlü içerik üretecek ve bizim zevkimize uygun film ve dizileri bizlere sunacaklar.” dedi.