Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Tunuslu kanun sanatçısı olan Farah Fersi ile çok samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Fersi, “Türkiye’de insanların beni beğendiğini, konuştuğunu öğrendim ve çok sevindim, böyle bir şeyi asla beklemiyordum. Türkiye’de ki bazı sanatçılar beni aradılar, çok mutlu oldum.” dedi.
Farah Hanım biz sizi kanunla İzmir Marşı ve İstiklal Marşı çalmanızla tanıdık. Sizi biraz daha yakından tanımak isteriz. Kimdir Farah Fersi?
Ben Farah Fersi, kanun sanatçıyım. Sanatı çok seviyorum, ticaret okuyorum ve aynı zamanda oyunculuk eğitimi alıyorum. Tunusluyum ama Türk kökenli bir ailedenim. Türkiye’yi çok seviyorum ve sizinle bu röportajı yaptığım için çok mutluyum.
Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kim size bu konuda yardımcı oldu?
Hepimizin hayatında müzik var diye düşünüyorum. Müzik doğal bir şeydir ve bizimle yaşıyor. Fakat biri bunu nasıl hisseder, nasıl fark edebilir ve değerlendirebilir de fark yaratır; bu noktada aile ve yetenek önemli rol oynar. Mesela, ben çocukluğumdan beri müzik dinliyorum, evde her zaman annem müzik açardı, hepimiz dinler eğlenirdik, bu seslerle büyüyorsun sonra eğer yeteneğin varsa onu beslemek gerekiyor. Ben çocukluğumdan beri sanatı seviyorum, resim, müzik, oyunculuk, her şey sanata bağlı birer aktivite… Sanat icra edenleri de takdir ediyorum, çünkü bence sanatın her bir dalı hayattaki en güzel şeylerden. Bir de ifade özgürlüğü ve ailenin desteği önemlidir. Sonra benim sevgili hocalarım oldu, bana bu aleti nasıl doğru bir şekilde çalabilirim onu öğrettiler; inanılmaz yardımcı oldular, ikinci ailem sayılırlar. Tunus’ta konservatuvar okudum diplomalarımı aldım ve Türkiye’de de Kanun Ustası Göksel Baktagir hocamdan dersler aldım. İnsanlar bana yardım etti ve destek verdiler. Şükürler olsun…
Müziğe olan yeteneğinizi ve yatkınlığınızı nasıl fark ettiniz?
Aslında bugünlerde eski bir videomu buldum ve videoda bir şey fark ettim; ben iki yaşındayken darbuka ile ve şarkıyı doğru bir ritimde çalıyordum. Ellerim çok küçüktü ve bu videoyu izlerken çok güldüm. Ne zaman yeteneğimi fark ettim bilmiyorum. Bu soru sanki kulağınızı ya da gözünüzü veya elinizin olunduğunu nasıl fark ettiniz sorusu gibi. Müzik hep benimleydi… Kanunu çok seviyorum ki çalabiliyorum… Müzik benden bir parça, çalınca çok mutlu oluyorum. Allah’a hamd ve şükür olsun, dua ediyorum bana sevdiğim şeyi yapabilme şansı ve gücü verdiği için. Sürekli sıkı çalışmam gerektiğine inanıyorum çünkü eğer yeteneğin varsa ona değer vereceksin ve sahipleneceksin. İnsanlar ve seyirciler bu yeteneği görebilir ya da göremeyebilir, ben sadece bu nimete güzel sahip çıkmak gerektiğine inanıyorum.
Kanun haricinde çaldığınız başka enstrümanlar da var mı?
Kanun çalmadan önce biraz ud çaldım.
Müziğe olan yeteneğinizin dışında bir de resim yaptığınızı görüyoruz. O zaman size hem müzisyen hem de ressam diyebilir miyiz?
Keşke ressam olabilseydim… Hayalim sergi açmak ve bunu gerçekleştirmeyi çok istiyorum. Hem müzisyenim, hem ressam olabilirim, hem oyuncu hem de pazarlamacı olarak ticaret de yapabilirim.
Resime olan yeteneğinizi de biraz konuşmak isteriz…
Ben küçüklüğümden beri resim yapıyorum. Renkleri seviyorum, farklı ve üretici olmak beni mutlu ediyor. Stres atmak için ve kendi kendime huzurla resimlerimle oturmayı ve yalnız vakit geçirmeyi seviyorum, her şeyi unutuyorum ve bu hâlleri İnstagram’da paylaşıyorum.
Her sanatçının bir ilham kaynağı vardır. Sizin ilham kaynağınız nedir?
İlham kaynağım gerçek duygular, gerçek insanlar, pozitif olan insanlar ve gerçek anlar… Doğada kalmayı seviyorum ve en önemli en büyük ilham kaynağım huzur, gerçek ve duygusal anlar.
Türkiye’de tanınmanız iki marşı kanun ile çalarak çektiğiniz videoyu sosyal medyada paylaşmanızla oldu. Peki, böyle bir şey yapmaya nasıl karar verdiniz? Neden İstiklal Marşı ve İzmir Marşı?
Evet, çok güzel bir şey oldu. Türkiye’de insanların beni beğendiğini, konuştuğunu öğrendim ve çok sevindim, böyle bir şeyi asla beklemiyordum. Türkiye’de ki bazı sanatçılar beni aradılar, çok mutlu oldum. Ben pandemi süresinde evde kanun çalarak videolar çekiyordum ve bu anları İnstagramda paylaşıyordum amacım sadece insanlara destek vermekti… İlk önce “Bella Ciao” müziğini çalarken ki videomu paylaştım; İtalyanlar ve Türkler çok beğendiler. Daha sonra Türkiye’de korona nedeniyle sağlık durumları daha kötü olmaya başlayınca çok üzüldüm. Türkiye’yi çok özlüyorum onlara pozitif enerji vermek istedim; İstiklal Marşı ve İzmir Marşı’nı seçtim çünkü biliyorum ki bu iki şarkı çok anlamlı ve Türk insanına güç verecek… Bu iki şarkı da vatandan bahsediyor ve vatanı sevmek, sahip çıkmak bu zor dönemde en önemli şeydir. Vatanımızı düşünüyoruz ve seviyoruz, bunun üstesinden gelebiliriz, bunu her ülke yapmalı.
Türkçeniz çok güzel, bu kadar güzel konuşmayı nasıl başardınız?
Elimden geleni yapıyorum. Çok iyi konuşmam için önümde uzun bir yol var sanıyorum. Türçeyi konuşarak öğrendim, özel ders almadım. Türkiye’ye sık sık geldiğim için insanlarla konuşarak öğrenmeye çalıştım. Sokakta her şeyi okumak istiyorum ezberlemek için… Türkçe güzel bir dil. Başka dillerde konuşmayı seviyorum benim için çok eğlenceli.
Sanatınızı çok başka bir aşkla yapıyorsunuz, sizi dinleyenler de sanırım bunu hissetti ve gördü. Sosyal medyaya koyduğunuz videonun bu kadar ilgi görmesini veya beğenilmesini bekliyor muydunuz?
Güzel, kısa ve hafif videolar paylaşmaya çalışıyorum. Doğal videolarla insanlar birbirlerini sever ve inanır. Müzik içten ve gönülden çıkar, kanunum ile aramızdaki bu aşkı insanlara hissettirebilmem önemli. Aynı insan aynı beden gibi olmamız gerekiyor, denge böyle olur yoksa seyirci inanmaz ve sevemez. Tiyatro ve oyunculuk gibi eğer sahnede gerçekten yaşarsanız ve diğer oyuncularla aynı beden gibi olursanız, çok gerçekçi bir sahne ortaya çıkabilir. Kendimi her zaman seyircinin yerine koyuyorum. Tabii ki bu kadar beğenilmesini beklemiyordum ama takipçilerim çok tatlı, onları çok seviyorum güzel şeyler yazıyorlar bana, destek ve ilgi benim için çok önemli. İnsanların sevgisi bana Tanrı’dan bir hediye.
Bir söyleşinizde; sanatınıza Türkiye’den çok güzel yorumlar geldiğini ve insanların sizi çok sevdiklerini söylemişsiniz. Neler hissettiniz, bizimle duygularınızı paylaşır mısınız?
Çok mutlu oluyorum gerçekten, harika duygular, kendimi şanslı hissediyorum. Güzel kalpli insanlar var, Türkiye’ye gelince kendimi rahat ve mutlu hissediyorum. Çünkü bu gerçek bir sevgi… Başka bir ülkede olmama rağmen insanlar beni tanıyor. İnanılmaz mutlu oluyorum, çok şaşırıyorum, çok seviniyorum ve çok utanıyorum.
Türk Sanatçıları tanıdığınızı ve hayran olduğunuzu söylemişsiniz. Türkiye’de sevdiğiniz sanatçıları bizimle paylaşır mısınız?
Türk sanatçılarını çok seviyorum. Hayran olduğum şarkıcılar; Sezen Aksu, Kibariye, Ebru Gündeş, Bülent Ersoy, Taksim Trio, Göksel Baktagir… Dizileri çok takip edip izleyemediğimden Türk oyuncularını fazla bilmiyorum ama Nurgül Yeşilçay’ı izlemiştim, çok güzel oynuyor ve harika bir şekilde rolünü yaşıyor.
İdolünüz kim? Kimleri dinliyorsunuz?
Sezen Aksu, Göksel Baktagir, Taksim Trio, Aytaç Doğan, İsmail Tunçbilek, Hüsnü Şenlendirici, Yanni.
Sanatınızı icra ederken -kanun çalarken- yüzünüzdeki o tebessüm neler anlatıyor? Neler hissediyorsunuz?
Tebessüm ediyorum çünkü çalarken mutlu oluyorum ve kendimi rahat hissediyorum. Tebessüm etmek bulaşıcı o yüzden tebessüm ediyorum. Ayrıca ben genel hayatımda da hep tebessüm ediyorum videolardaki gibi. “Sen hiç mi sinirlenmiyorsun?” diye soruyorlar bana. Bazen, sinirlendiğim zaman insanlar gülüyorlar. Tiyatro oynarken bir kere bağırdım ve herkes güldü, ne yapayım? İyi bir şey bence pozitif olmak ve tebessüm etmek.
Yapılacaklar listenizin ilk beş sırasında neler var?
Kendinize has çok özel ve güzel bir tarzınız var. Kıyafetlerinizi siz mi seçiyorsunuz? Modanın sizi ne kadar yönlendirdiğini düşünüyorsunuz?
Teşekkür ederim. Tabii ki kıyafetlerimi ben seçiyorum, özel kreasyonlara bayılıyorum, modayı seviyorum ama kendi kıyafetlerim olsun istiyorum hatta bazen kendi kıyafetimi kendim yapmayı istiyorum. Rahat seçimlerden yanayım.
Cildinizin bu kadar temiz ve pürüzsüz olmasını neye borçlusunuz? Cildiniz için uyguladığınız birkaç tüyonuzu bizimle paylaşabilir misiniz?
Bol bol su içmeye borçluyum biraz da güneş… Asla makyajımla uyumuyorum her zaman yüzümü temizliyorum. Yemeklerimde dikkatli davranıyor, sağlıklı yemekler tercih ediyorum.
Bir konser planınız var mı, sizi canlı izleyebilecek miyiz?
İnşallah! Konser vermek çok istiyorum, şu anda biliyorsunuz korona yüzünden hiçbir şey belli değil, konserler yasak ama ben inanıyorum ki her şey çok güzel olacak. En kısa zamanda inşallah Türkiye’de konserler yapmak bana da nasip olur.
Yakın zamandaki projeleriniz nelerdir?
Bir sürpriz olacak… Türkiye’de ve sadece müzikle de ilgili olmayacak. Şimdi Tunus’tayım, ikinci albümü hazırlamaya başlayacağım yakın zamanda. Tunus’ta tiyatroda yeni bir projemiz var, ona hazırlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Çok teşekkür ederim, çok keyifli ve eğlenceli bir röportaj oldu. Bütün takipçilerime teşekkür etmek istiyorum, sizi seviyorum ve inşallah bu zor süreç bitecek. En yakın zamanda yeni ve güzel projelerde sizinle kavuşmak dileklerimle, sağlıkla kalın…
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı