Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Oyuncu İrem Erkaya ile çok sıcak bir röportaj gerçekleştirdik. Erkaya, “Sahnede olmak cesaret isteyen bir eylem. Tıpkı hayatın içinde kendi rolümüzü iyi bir şekilde oynama çabamız gibi. Cesaret isteyen bir iş yaşamak, sahne ise onun parodisi.” dedi.
İrem Hanım, biz sizi “Acemi Cadı” dizisinden neşeli bir karakter olarak tanıyoruz. Sizi bir de sizden dinlemek isteriz. İrem Erkaya kimdir?
Ben de herkes gibi olumlu olumsuz bir sürü özelliğe sahip normal bir insanım. Bütün zıtlıkları içimde barındırıyorum. Sakin-öfkeli, mutlu-mutsuz, neşeli-melankolik…
Nasıl bir ailede ve nasıl bir evde büyüdünüz?
1980’ler Türkiye’sinde Fıstık Ağacı’nda bir mahallede büyüdüm. Siyah beyaz ve tek kanallı TV günlerinde, sabahtan akşama kadar sokakta oyun peşinde koşan, ağaçlara salıncaklar kuran, meyveyi bahçeden dalından yiyebildiğimiz zamanlarda memur bir ailenin küçük kızı olarak büyüdüm.
Sizin için yorumlarda çok fazla “yaşınızı asla göstermiyorsunuz” gibi yorumlar var. Cildiniz için özellikle yaptığınız bir rutininiz var mı?
Cildim için özel bir şey uygulamıyorum ama hareketli bir insanım. Yürüyüşler yapıyorum, dans ediyorum ve gülümsemeyi seviyorum.
Sahnede olmak size nasıl hissettiriyor veya sahnede olmak sizin için ne ifade ediyor?
Sahnede olmak cesaret isteyen bir eylem. Tıpkı hayatın içinde kendi rolümüzü iyi bir şekilde oynama çabamız gibi. Cesaret isteyen bir iş yaşamak, sahne ise onun parodisi.
Size üretken yaptığını düşündüğünüz en güçlü duygu nedir?
İş birliği ve onun devamında gelen güven duygusu.
Sahnedeyken bir motivasyon kaynağınız var mı?
Benim sahnedeki tek motivasyonum o anın içinde olmak.
Size, ruhunuza tamamen ters bir karakter oynar mısınız?
İnsan ruhu hayal edemeyeceğiniz kadar sınırsız özelliklere sahip. Biraz dikkat gösterdiğinizde ruhumuzun en derinlerinde sanki biz değilmiş gibi davranan ve konuşan başka bir “Ben” ile karşılaşabiliyoruz. Sahnede de böyle başka “Ben”leri canlandırabilmek heyecan verici.
Peki, seyircileriniz sizi genel olarak güler enerjik hâllerinizle tanıyor ama her günümüz bir olmuyor, her sabaha aynı uyanmıyoruz fakat akşam ne olursa olsun o sahneniz var. Üzgün veya mutsuz olduğunuzda bunu nasıl toparlayabiliyorsunuz? Ya da o gün rolünüzdeki performansınızı ne kadar etkiliyor?
Anın içinde olmak geçmiş veya geleceği değil, size şimdiyi armağan eder. Şimdi ise her zaman yeni ve tazedir. O günkü performans, o anın içinde gizlidir. Onun peşinden giderim. Günlük mutsuzluk ya da yorgunlukları sahneye taşımam.
İrem Erkaya’nın hayattaki kırmızı çizgileri nelerdir?
Adaletsiz, merhametsiz ve bencilce yaşanan durumlar.
Oynadığınız veya izlediğiniz tiyatro oyunlarında günlük hayatta “İşte bu benim!” dediğiniz bir karakter oldu mu?
Oynadığım bütün karakterler benden bir parça taşımıştır.
Oyunculuğun sosyal hayatınızdaki faydaları nelerdir?
Pek bir faydasını görmedim çünkü günlük hayatımda oyuncu kimliğimi sürdüren biri değilim. Sahneden indiğim anda oyuncu olduğumu unutuyorum.
Oyuncu olmasaydınız, sizce hangi mesleği icra ederdiniz?
Dansçı, fotoğrafçı, ressam, heykeltıraş, şarkıcı, mimar, gezgin…
Oynadığınız bunca oyun içerisinde sizde yeri ayrı olan bir oyun var mı?
Birini diğerinden ayıramıyorum. Öyle zor bir şey ki sanki ayrımcılık yapmış olurum diye düşünüyorum.
Sahnedeyken, setteyken veya çekimlerde yaşadığınız ve aklınızda yer edinen mutlu bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Yaşanan sakarlıklar, beklenmedik tatlı kazalar, mutlu anlar yaşatıyor.
Peki, nasıl bir okursunuz? Bir başucu kitabınız var mıdır?
Çocukluğumdan beri okumayı seviyorum. Clarissa Pinkola Estes’in “Kurtlarla Koşan Kadınlar” başucu kitabım.
Tiyatronun geçmişi, bugünü ve geleceğiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
İnsanoğlu var olduğu sürece drama devam edecek.
İrem Erkaya oyuncu olmak isteyen genç meslektaşlarına ne gibi tavsiyelerde bulunur?
Sınırsız bir hayal gücü ile riske girmekten ve kaybetmekten korkmayan cesur tercihler yapmalarını tavsiye edebilirim.
“Kadın” denince aklınıza gelen ilk üç kelimeyi bizimle paylaşabilir misiniz?
Bereket, güç ve hafiflik.
Sizi uzun süredir kısa saçlarınızla görüyoruz. Peki, İrem Erkaya’nın hayatında “moda” nerede?
Moda kendimi rahat, iyi ve güzel hissettiğim yerde duruyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Herkese iyi bir yıl dilerim. Mutlu seneler.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı