Başarının anahtarı: “Beni ne mutlu eder?”

Hüma Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Deniz Demirdağ ile sıcak, samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Demirdağ, “Bana göre başarıya giden yol, kendinize ‘Beni ne mutlu eder?’ sorusunu sormakla başlar. Dolayısıyla önce kendimize bu soruyu yöneltmeli ardından da bizi mutlu edecek hedeflerimiz için bir yol planı yapmalıyız.” dedi.

 

 

Deniz Hanım, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

 

1992 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin İktisat bölümünden mezun oldum. Kısa bir süre mesleğimle ilgili alanlarda çalıştıktan sonra hayatımın her alanında bana eşlik eden okuma ve yazma tutkumu mesleğim hâline getirebileceğim imkânlarla karşılaştım. Bugün bu imkânları bana sağlayan kıymetli yöneticilerim sayesinde hobilerini mesleği hâline getirebilmiş şanslı insanlardan biriyim.

 

 

Bize biraz yaptığınız işlerden bahsedebilir misiniz?

 

Çalışma hayatıma kısa süreli bir deneyim de olsa bankacılıkla başladım. Ardından 2017 yılının ekim ayında Bilimevi ailesine katıldım. Buradaki ilk görevim, Dünya Bizim Kültür Portalı’nda yardımcı editörlük yapmak ve KO Kitabın Ortası dergisine yazılar hazırlamaktı. Bu süreç içerisinde almış olduğum fotoğrafçılık eğitimim sayesinde de kurumum içerisinde yayımlanan dergilerimizin fotoğraf çekimlerini yapmaya başladım.

 

Ardından bir kültür, sanat ve kitap dergisi olan KO Kitabın Ortası dergisinin Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlendim ve bu görevimi 2020 yılının ocak ayına kadar devam ettirdim. Dergimizin günümüz şartları dolayısıyla aldığı yayın durdurma kararından sonra yine aynı kurum içerisinde yer alan “Hap Kitap” projesinin sorumluluğunu devraldım. Bu görevimin yanı sıra bir de üniversiteli gençler tarafından hazırlanarak yayın hayatına başlayan, farklı üniversite ve bölümlerde eğitim gören hanım öğrencilerin bir araya gelerek İslâmî İlimler, Psikoloji, Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik ve Mimarî gibi birçok alanda kalemleriyle duruşlarını sergiledikleri, iki aylık fikir ve edebiyat dergisi olan Hüma dergisinin de Genel Yayın Yönetmenliği görevini devam ettirmekteyim.

 

 

Hap Kitap, Ekim 2019’da Google Play ve App Store’da kullanıcısıyla buluşmuş bir “Kitap Özet Projesi”. Bize “HAP Kitap” projesinden, projenin ortaya çıkış hikâyesinden ve projenin hedeflerinden bahsedebilir misiniz?

 

Hap Kitap, isminden de anlayacağınız üzere kitap odaklı bir uygulamadır. Gelişen teknoloji çağında geleneksel mecralar, yerini dijital mecralara bıraktı. Bu eksende Hap Kitap ekibi, okurları için geleneksel yayıncılık platformunu, dijital yayıncılık platformuyla birleştirmeyi hedeflemektedir.

 

Değişen teknolojiler, okuma alışkanlıklarını da değiştirdi. Dolayısıyla insanların zamanla yarıştığı bir dönemde kitap okumaya zaman ayırmak da ayrı bir mesai hâline geldi. Bu sebeple bizler de kitapseverlerin hem bu değişime kolaylıkla ayak uydurmasına yardımcı olacak hem de okuyucuların kitapların içeriğine daha kolay, pratik ve ekonomik yollardan ulaşmasını sağlayacak bir proje oluşturma kararı aldık.

 

 

“Hap Kitap”, kullanıcısına ne vadediyor. Okur oranının azaldığı günümüz koşullarında bu oranı tetikleyecek ne gibi dinamiklere sahip?

 

Hap Kitap, kullanıcılarının okuma zevkine hitap eden, okuma zevkini geliştirecek kitap özetleri yanında bir sonraki okuyacağı kitabı seçme konusunda da yardımcı olmayı hedefliyor. Uygulamamız; kullanıcılarımızın yeni yazarlar, yeni kitaplar keşfedip yazarlarla, kitaplarla ilgili güncellemeleri takip etmesini bununla birlikte seçtikleri kitabı hem okuma hem de dinleme olanağı sağlıyor. Uygulamamız aynı zamanda malumunuz tüm dünyanın içinde bulunduğu bu pandemi döneminde okur severlere kitaba ulaşma konusunda büyük bir kolaylık vadediyor.

 

 

Hızın ve enerjinin maksimum verimle kullanılması gereken bu dönemde; bir kitap hakkında “20 dakika” içerisinde ayrıntılı bir bilgi edinebileceğimizi iddia ediyorsunuz. Bu konuya biraz açıklık getirebilir misiniz? 20 dakika içerisinde bir kitap hakkında bilgi edinebilmenin avantajları nelerdir?

 

Hap Kitap uygulamasının amacı; okuyucunun seçeceği bir kitap için maksimum 20 dakika ayırarak kitap içeriği konusunda ayrıntılı bir bilgiye sahip olmasıdır. Uygulamamızın bu özelliği sayesinde günde 2 saatinizi ayırarak dört kitap hakkında detaylı fikir sahibi olabilir ve üzerine rahatlıkla konuşabilirsiniz.

 

Ayrıca başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın sık sık yapmış olduğu #Evdekal uyarılarına destek olmak, evde kaldığımız süreç boyunca verimli vakit geçirebilmek, beden sağlığımızı korurken zihin sağlımız için de elimizden geleni yapmak için uygulamamızı “Ücretsiz” yaptık. Bu sayede tüm okur severlerin üyelik oluşturduktan uygulamamızdan sınırsız ve bedelsiz olarak faydalanabilmesini sağladık.

 

 

“Hap Kitap” Proje Sorumluluğunun yanında bir de iki ayda bir çıkan “Hüma” dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapıyorsunuz. Peki, bize biraz da Hüma dergisinden bahsedebilir misiniz? Hüma dergisinin yayın amacı nedir?

 

Dergimiz, modern dünya ile beraber karışan zihinlere İslâmî bakış açısını gençlik lisanıyla sunmak ve hayatın her alanına ışık tutacak fikirleri kaleme almak niyetiyle yayın hayatına başladı. İçerdiği konular itibariyle gençlerin; millî ve manevî değerleri doğrultusunda donanımını, gelişimini ve dünyaya entegrasyonunu sağlamak üzere ilk sayısı Aralık 2019’da yayımlanan dergimizin “Düzen ve Kaos” konulu 7. sayısının hazırlığındayız.

 

Büyük bir özveri ve emek ile hazırlanan dergimizin dijital versiyonuna, “Dergilik” uygulamasından ulaşabileceğiniz gibi hem matbu hem de PDF olarak www.ktpkitabevi.com’dan da erişmek mümkündür. Ayrıca içeriklere dair paylaşımları ile Facebook, Twitter ve İnstagram gibi sosyal mecralarda da varlık göstermekteyiz.

 

   

 

Her sayıda farklı bir dosya konusu seçimi olan derginizin konularını neye göre, nasıl seçiyorsunuz?

 

Hayatın her alanına ışık tutacak fikirleri kaleme almak niyetiyle yayın hayatına başlayan Hüma dergisi ekibi olarak dosya konularımızı seçerken; millî kültürümüzün, sanatımızın, düşüncelerimizin, duyarlılığımızın, maneviyatımızın ve geleneklerimizin sesi olmayı hedefliyor ve bu hedefe hizmet etmek konusunda gayret gösteriyoruz.

 

 

Bir dönem KO Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptınız. KO Dergisi hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

 

KO Kitabın Ortası dergisi kitabın ve sanatın nabzını tutmayı hedefleyen ve bu hedeflere hizmet eden alanının nadide örneklerinden biriydi. Her sayısında tematik konular üzerinden kitap dosyalarının ve alanlarında uzman isimler ile röportajların yer aldığı dergimiz; edebî klasiklerden sanata, psikolojiden sosyolojiye farklı kategoriye uzanan kitapları, yeni çıkan eserleri ve sergi haberlerini gündemimize taşımayı amaç edinmişti.

 

Bunun yanı sıra KO Kitabın Ortası dergisi; kültür, sanat ve kitap başlıklarını başkalarının tanımlarının gölgesinde kalmadan okuyucusuna sunmaktaydı. 

 

 

Derginin yayın hedefleri nelerdi? KO Kitabın Ortası bu hedefleri gerçekleştirebildi mi?

 

KO Kitabın Ortası dergisi; kitaba dair meselelerin derinine inmeye çalışan içinde kitap tanıtımları, yazarlara dair özel dosya ve röportajların yer aldığı kitaba ve kitaba dair meselelere önem veren bir dergiydi. Edebiyat, kültür, sanat ve kitap dünyası içinden seçtiğimiz güncel ve geçmiş meselelerin ele alındığı dosya konuları ile bu meseleleri anlamayı ve anlatmayı hedefliyorduk. Okur, edebiyat ve kültür sanat camiasından almış olduğumuz geri bildirimler doğrultusunda yayımlanan 34 sayımız ile bu hedefimize layığıyla varabildiğimize inanıyorum.

 

 

Peki, başarıyı nasıl tanımlarsınız?

 

Öncelikle başarının ne olduğunu tespit etmeden önce, başarının ne olmadığını anlamamız gerekir. Çünkü maalesef ki çoğu insan başarıyı; zengin olmak, mükemmel bir ilişkiye sahip olmak, milyar dolarlık bir iş kurmak şeklinde algılamaktadır. Bunlar toplumda kabul görmüş genel yargılardır. Ancak bizler bilmeliyiz ki başarı hem bir amaç hem de bir yolculuktur ve bu yolculuk esnasında belirli mihenk taşlarına ulaştığımızda, bunların her biri bir başarı unsurudur.

 

Bu sebeple toplumun neyi doğru bulduğuna, ailelerin ya da başkalarının ne istediğine göre değil, kendi isteklerimize göre yörüngelerimizi belirlemeli ve bu yörünge doğrultusunda adımlar atmalıyız. Çünkü başarı, tek yönlü bir yol değildir. Bu sebeple yaşamış olmaktan dolayı mutluluk duyacağımız ve kendi isteklerimiz doğrultusunda belirlediğimiz bir süreç olmalıdır.

 

 

Uzun vadeli başarı elde etmenin size göre en iyi yolu nedir?

 

Bana göre başarıya giden yol, kendinize “Beni ne mutlu eder?” sorusunu sormakla başlar. Dolayısıyla önce kendimize bu soruyu yöneltmeli ardından da bizi mutlu edecek hedeflerimiz için bir yol planı yapmalıyız. Başarının uzun vadeli de olsa kısa vadeli de olsa yolu; cesaretli, azimli, düzenli ve kararlı eylemler gerçekleştirmeyi gerektirir.

 

 

Size göre başarılı bir işin beş en önemli unsuru nedir?

 

Başarılı olmanın beş önemli unsuru her iş ve birey için değişiklik gösterir. Ancak kendimden ve kendi sürecimden yola çıkacak olursam benim için başarılı bir işin en önemli unsurları; kendini tanımak, istikrarlı olmak, düzenli olmak, çalışkan olmak ve olumsuz gibi görünen deneyimlerden ders çıkarmaktır.

 

 

Moda hayatınızın neresindedir?

 

Modern dünya içerisinde moda hayatlarımızın her alanında yer alıyor. Teknoloji, yemek, giyim, sanat, müzik vs. artık hepsinin bir modası var. Benim içinse moda hayatımın önemli bir alanını kapsıyor diyemeyeceğim çünkü bana göre ihtiyaçlarımı karşılayan unsurların moda olması gerekmez. Ancak yine de modanın insanın kendisine yakışanı giymesi olduğunu düşünüyorum.

 

 

Kadın denilince aklınıza gelen üç kelime nedir?

 

Kadın denilince aklıma gelen ilk üç kelime: “Güç”, “Hayat” ve “Duygu”

 

 

Kendinize has çok güzel bir tarzınız var, gardırobunuzda olmazsa olmazlarınız nelerdir?

 

Öncelikle teveccühünüz için teşekkür ederim. Moda konusunda iddialı olduğumu söyleyemem ancak benim için vazgeçilmez parçalar her zaman içinde kendimi rahat ve özgüvenli hissettiğim parçalardır. Gardırobumda olmazsa olmazlarım; salaş basic tişörtler, skinny jeanler, oversize sweatler, deri ceketler ve her kadının kurtarıcısı olan elbiseler.

 

 

Sizi çok etkileyen, bir başucu kitabınız var mı?

 

Paulo Coelho’nun “Simyacı” kitabı çok erken yaşlarda keşfettiğim ve keşfettiğim günden beri her daim başucu kitabım olmuş bir eserdir. Her yaşıma her dönemime her soruma farklı cevaplar verdiğini ve bu cevapların zihnimde ve kalbimde oluşan karmaşaya çok iyi geldiğini düşünüyorum.

 

 

En sevdiğiniz yazarlar kimlerdir?

 

Sevdiğim, okumaktan çok büyük keyif aldığım, yoluma ışık olan pek çok yazar var ancak aklıma gelen ilk isimleri paylaşacak olursam; Paulo Coelho, Stefan Zweig, Franz Kafka, Ursula K. Le Guin, Yaşar Kemal, Hasan Ali Toptaş ve Cengiz Aytmatov diyebilirim.

 

 

Gelecekte yapılacaklar listenizin ilk 3 sırasında neler yer alıyor?

 

Gelecek ile ilgili ilk ve en büyük planım şehir hayatından uzaklaşmak, küçük bir kasabada mütevazı ama mutlu bir hayat sürmek. Dolayısıyla gelecek planlamamla ilgili ilk üç sırada bu hayalime dair maddeler yer alıyor.