Nergis Kumbasar: “Duyguları harekete geçirmenin en güzel yolu: Sanat”

“Başarılı bir oyuncu olmanın ilk koşulu yetenek sonra çok çalışmaktır. Bununla birlikte şöhret ve paranın cezbeden ateşine kapılmamak da çok önemlidir. Bir de tabii ki hep aynı heveste kalmak.”

 

 

Usta oyuncu Nergis Kumbasar ile sanat hayatına dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kumbasar, “Bence sanat insanlara haz vermek içindir. Bu bir oyun, beste, resim ya da herhangi bir performansla olabilir. Mesela, benim için sanat özgürlüktür. Sanat, duygularınızı başkalarına aktarmanın, başkalarının duygularını harekete geçirmenin en güzel yoludur diye düşünüyorum.” diyor.

 

 

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Görünenin ardındaki Nergis Kumbasar kimdir?

 

Aslında kendimi anlatmayı çok sevmem. Zaten herkesin gözünde bir başka kişisiniz. Ama kısaca doktor bir baba, Üsküdar Amerikan mezunu bir annenin iki çocuğundan biriyim. Kardeşim Deniz Kumbasar doktor, ben ailenin sanat ve sahne kısmını tercih edeniyim.

 

 

Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı?

 

Tamamen tesadüf. Annem çok fazla jean ve lastik pabuç giydiğimi görünce beni Ankara’da Tülin Okan Arı’nın mankenlik ve zarafet kursuna yazdırdı. Böylece bambaşka bir dünyanın içine girdim. Mankenlikten sonra beni büyüleyen diğer şey de oyunculuk oldu.

 

 

“Etekler ve Pantolonlar” oyunuyla tiyatro sahnesindesiniz. Tiyatro sahnesinde olmak sizin için ne ifade ediyor? Oyun öncesinde hazırlıklar ne kadar sürüyor? Oyun öncesi gerçekleştirdiğiniz bir rutininiz var mı?

 

Oyunumuzu sahnelemeye başladığımızdan beri aldığımız tepkiler bizi çok mutlu ediyor. Ömrümün sonuna kadar tiyatro yapmak istiyorum. Müthiş tatmin edici bir meslek. Seyircinin tepkisini anında görmek çok mutlu ediyor oyuncuyu. Bu oyuna bir buçuk ayda hazırlandık. Her gün prova yaptık. Tiyatro oyunlarında müthiş bir emek var. Çok şükür emeklerimizin karşılığını da alıyoruz. Oyun öncesi sahne arkasına yirmi dakika önce geçip o havayı içime çekip dua ederim.

 

 

BU İŞİN EN İYİLERİYLE ÇALIŞTIM

 

 

Mesleğinizin sizi besleyen tarafları nelerdir ve oyunculuk alanında en çok kimden ne öğrendiniz? Tüm bunların yanı sıra sahnede veya ekran önündeyken motivasyon kaynağınız ne oluyor?

 

Okuduklarım, seyrettiklerim, gözlemlerim, yaşadıklarım, hissettiklerim ve hissettirdiklerim… Tek bir isim veremem, çalıştığım herkes bir şeyler öğretti bana. Hep bu işin en iyileriyle çalıştım, bu anlamda da çok şanslıyım.

 

Çıkmadan önce televizyon ya da sahne fark etmez, tek düşündüğüm “Kendim gibi olup birlikte eğleneceğiz ya da üzüleceğiz ama ne yaparsak yapalım bir paylaşım yaşayacağız.”dır.

 

 

Başarılı bir oyuncu olmanın sizce sırrı nedir? Sizi en üretken yapan duygu nedir?

 

Başarılı bir oyuncu olmanın ilk koşulu yetenek sonra çok çalışmaktır. Bununla birlikte şöhret ve paranın cezbeden ateşine kapılmamakta çok önemlidir. Bir de tabii ki hep aynı heveste kalmak.

 

Ben garip bir şekilde hep üretirim. Otururken bile aklımda hep ya bir senaryo ya bir hikâye vardır. Çokta fazla not alırım gelecekteki projelerim için.

 

 

 

Sahnedeyken veya ekran önündeyken yaşadığınız ve unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?

 

İlk canlı yayınımda canlı telefon bağlantısı sırasında ekrana değil de havaya bakarak konuşmuştum arayan kişiyle. Çok komik bir durum ve görüntüydü tabii.

 

 

Hiç mesleğinize dair pes ettiğiniz, geri çekilmek istediğiniz bir dönem oldu mu?

 

Tabii ki istediğim işler uzun süre başkalarına gitti, ne zaman ki bu duruma hırslanıp kızmayı bıraktım o zaman en güzel işler bana gelmeye başladı.

 

 

BENİM İÇİN SANAT ÖZGÜRLÜKTÜR

 

 

Sanat ne içindir?  İnsan neden “Sanat” yapar?

 

Bence sanat insanlara haz vermek içindir. Bu bir oyun, beste, resim ya da herhangi bir performansla olabilir. Mesela, benim için sanat özgürlüktür. Sanat, duygularınızı başkalarına aktarmanın, başkalarının duygularını harekete geçirmenin en güzel yoludur diye düşünüyorum.

 

 

Sanata sanatçıya ilgi ve duyarlılık ne durumda ve sizce sanat nasıl gelişir?

 

Ben sanata her geçen gün ilginin daha da arttığını düşünüyorum. Sanatın gelişmesi içinse anne babaların çocukluk yaşlarından itibaren çocuklarını çok iyi gözlemlemeleri ve onlarda gördükleri yetenekleri geliştirmeleri için yardımcı ve destek olmaları gerekiyor.

 

 

Küçüklüğünüzden beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mı?

 

Evde ve kuliste her yer dağınık olsa bile ayakkabı ve terlikler çok düzgün ve hizalı durmalıdır.

 

 

Bir ifadenizde en büyük önceliğinizin annelik olduğunu ifade ediyorsunuz. Anne olmak meslek hayatınıza ve size neler kattı ve nasıl bir annesiniz?

 

Annelik, daha güçlü daha şefkatli daha iyi daha sabırlı olmamı sağladı. İyi bir anneyim sanırım ama bunu en iyi, kızım Yasmin cevaplayabilir.

 

 

OKUMAK İÇİN MUHAKKAK VAKİT BULURUM

 

 

İyi bir okur musunuz? Okurken nelere dikkat edersiniz? Bir başucu kitabınız var mı?

 

Çok iyi bir okurum. Okumak için muhakkak vakit bulurum. Okurken sakinliği severim ama kalabalıkta da okuyabilirim. Kitabı okumaya başladığımda her şeyi unuturum. Başucumda genellikle kişisel gelişim kitapları olur. Diğer kitapları gündüz okurum, yoksa uykum kaçar. Bir sayfa daha okuyayım derken sabahı ediyorum.

 

 

Nasıl bir izleyicisiniz? İzlerken nelere dikkat edersiniz, neler ararsınız? En sevdiğiniz tiyatro oyunun adı?

 

Çok iyi bir izleyiciyimdir. Favori yönetmenlerim vardır. Onların filmlerini birkaç kez tadına vararak izlerim. Hayatımda ilk seyrettiğim oyun olan “Kaktüs Çiçeği”, ilk olduğu için bende yeri çok ayrıdır.

 

 

Dinlemekten en çok keyif aldığınız müzik türü?

 

Özel bir tür yok. Hepsini dinlerim ve genellikle seçimlerimde ruhsal durumuma göre değişir.

 

 

En sevdiğiniz şehir?

 

Yaşadığım şehir İstanbul, doğduğum şehir Ankara ve en etkilendiğim şehir Antakya.