Zehra Özkaymaz; “Bir Kadının Mutluluğu Toplumsal Gelişmişliği İfade Eder”

admin Yazar: admin 30 Eylül 2023

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Kadın emeğinin daha da görünür olması, kadının ekonomik özgürlüğünü yakalayıp önyargılardan korkmayan bir birey olması noktasında da mücadele eden Zehra Özkaymaz, DNA'sında üretkenlik olan kadınların mutluluğunun gelişmiş bir toplum ve ileri bir ülke olabilmek adına çok önemli olduğunun altını çizdi.

Zehra Özkaymaz; “Bir Kadının Mutluluğu Toplumsal Gelişmişliği İfade Eder”

Merjam Özel Röportaj: Pervin Özsoylu

Ölçülü giyimin fenomenlerinden olan Zehra Özkaymaz ile bir tutam keyif için uğrayp ardından başarısının temel taşlarına dönüşen sosyal medyanın kadının hayatındaki işlevsel tarafını, kadının toplumsal gelişimdeki kritik duruşunu, projelerini ve modaya yaklaşımını konuştuk.

Hızla yükselen popülaritesinin arkasında samimiyet, emek ve özveri olduğunu vurgulayan Özkaymaz, son yıllarda büyüyen kadın hareketinin ve oluşan özgürlük alanının kadına kendi tarzını yansıtma anlamında avantaj sağladığı belirtti. Kadın emeğinin daha da görünür olması, kadının ekonomik özgürlüğünü yakalayıp önyargılardan korkmayan bir birey olması noktasında da mücadele eden Zehra Özkaymaz, DNA’sında üretkenlik olan kadınların mutluluğunun gelişmiş bir toplum ve ileri bir ülke olabilmek adına çok önemli olduğunun altını çizdi.

Muhafazakar giyimin tesettür ya da modern İslami giyim kalıpları ile sınırlandırılması anlayışı -ki bu anlayış toplumdaki pek çok konularda olduğu gibi kalıplaşmış kodlar- bu giyim tarzında tartışmaların ve eleştirilerin oluşmasına sebep oldu.

Her ne kadar moda genel kanının aksine yalnızca insanın giyiminden ibaret olmayıp kişinin kişilik ve değerlerini de yansıtsa da bundan 10-15 sene öncesine kadar muhafazakar giyim ve moda ortak bir paydaya sahip değildi, demek mümkün. Sizce, bu buluşmayı tetikleyen başlıklar neler oldu? Diğer yandan muhafazakar ya da sizin deyiminizle ölçülü giyim büyük bir yükseliş kaydetse de hala eleştiri ve tartışmaların bir parçası. Siz bu tartışma ve eleştirilere nereden yaklaşıyorsunuz?

20 sene öncesine kadar politik sebeplerden kapalı kadınların sadece giyim değil; okuma yazma ve düşünce özgürlüğü dahi olmadığı için ben ve pek çok kişi modayı sadece televizyon, dergi gibi mecralardan takip edebiliyorduk. Sonraki yıllarda büyüyen kadın hareketi ve artan özgürlük ortamı ile beraber bugün modanın güçlü bir ayağını oluşturan muhafazakar giyim tarzını doğurdu. Aslında doğurdu demek belki yanlış olur, ana akım bir moda anlayışına evriltti. Muhafazakar giyimin tesettür ya da modern İslami giyim kalıpları ile sınırlandırılması anlayışı -ki bu anlayış toplumdaki pek çok konularda olduğu gibi kalıplaşmış kodlar- bu giyim tarzında tartışmaların ve eleştirilerin oluşmasına sebep oldu; halbuki muhafazakar giyim, ölçülü giyim demektir, tesettür değildir. Örneğin; uzun kollu bir tuniğin altına bir kot pantolon giydiğinizde muhafazakar giyim meydana gelir; kollarını kıvırıp altına bir şey giyinmediğinizde ise açık giyim olur; altına etek giyip üzerine ferace giydiğinizde de tesettür olur. Tesettürün belirli kuralları vardır ve bu kurallar dışına çıkılamaz. Ancak muhafazakar giyimi başı açık kadın da tercih edebilir. İngiliz Kraliyet Ailesi’nin mensupları ya da Katar emirinin karısı Sheikha Mozah, muhafazakar giyim tarzında örnek verebileceğimiz isimler.

Peki, sizce tüketim kültürü ve son yıllarda modanın daha hızlı bir anlayışla ilerlemesi tesettür ve ölçülü giyim modasını nasıl şekillendirdi? Bu değişim nereye evrilecektir?

Kapalı kadının hem fikri hem fiziki özgürleşmesi dönemi tam da sosyal medya ve hızlı tüketim çağına denk geldi ve şu anda sadece giyim sektöründe değil, birçok sektörde şekillenme söz konusu. Yaşam şartları sürekli değişiyor. Eskiden büyük evler, büyük salonlar ve misafir dolu sofralar vardı, kıyafetler misafirlik ve gündelik olarak ayrı giyilirdi. Şimdi evler ve salonlar küçüldü, kafeler buluşma mekanları oldu. Dolayısıyla misafirlik kıyafet dediğimiz şık giyinme şekli her güne yayıldı ve daha fazla kıyafet çeşitliliği ihtiyacını doğurdu çünkü sürekli dışarıdasınız. Modanın da seneler için daha ulaşılabilir hale gelmesi, artan markası beraberinde her bütçeye uygun kıyafetlerin üretilmesini sağladı. Bundandır ki birçokları bir giydiğini bir daha giymemeyi dahi tercih edebiliyor ya da aynı ürünü giyme frekansı çok az. Peki, bu ne kadar doğru? Bildiğiniz üzere dünya olarak son yıllarda sıkça konuşulan bir iklim krizi sorunu yaşıyoruz. Ve bunun temelinde bilinçsiz tüketim anlayışımız var. Maalesef, insanoğlu olarak, yanlışı yaşamadan doğruya ulaşamıyoruz ama inanıyorum ki, bu hızlı tüketim çağı, daha bilinçli bir tüketim çağını doğuracaktır.

           Popülarite çok ince bir çizgidir, yani bunu sürdürülebilir kılmak zordur. Ama siz bunu başarmış isimlerden birisiniz. Siz, bu sürdürülebilir başarının arkasındaki etmenleri nasıl aktarırsınız?

Kendi popülaritemi kadınların ihtiyaçlarını dinleyip onlara samimiyetle cevap verebilmeye borçluyum. Ben; kilolu, kapalı ve marka giyinmeye çokça özenen 18 yaşında bir genç kızken ancak Lacoste erkek bölümünden 52 beden pantolon alabiliyordum. Şimdi kilolu, kapalı ve giyinmeyi çok seven 18 yaşında bir genç kızın erkek bölümünden pantolon almasına gerek kalmadan birçok seçenekle hatta bütçesine göre istediğini alabiliyor olması beni popüler kıldı. Markaların büyümesinde samimiyet ve büyük alın teriyle emek sarf ettik, sonuçta bugün birçok markanın yer aldığı dünyanın ilk ve tek tematik AVM’sini işletiyoruz. Kapalı kadın, muhafazakar kadın ya da açık kadının kendini özgür, rahat, mutlu hissettiği organizasyonlarımız ve AVM’lerimizle kadın psikolojisine iyi geliyoruz. En büyük etken samimiyet ve değer vermek.

           Sosyal medya kadının ekonomik anlamda özgürleşmesi ve görünür olması anlamında çok büyük bir araç haline geldi. Başarının çıkış noktasını sosyal medya aracılığıyla gerçekleştirmiş biri olarak, kadınların interneti eylemsel anlamda aktif kullanabilme becerisini neye bağlıyorsunuz? Son yıllarda ana akım hareketlerden birine dönüşen kadın hareketinin küresel bir boyuta ulaşması ve hem toplumda hem çalışma hayatında daha fazla rol alabilmesi noktasında sosyal medya platformları ne derece etkin olabilir?

“Bir kadını ancak ve ancak kadın anlar ve kadının ihtiyacı asla bitmez” noktasından hareketle interneti eylemsel olarak aktif kullanabilmek bir kadın için zor bir iş değil. Sosyal medya platformları sayesinde kadınlar çok daha gür şekilde seslerini duyurabiliyor, birbirlerine daha çok destek olabiliyor, birbirleriyle bilgi paylaşabiliyor. Dolayısıyla “kadın kadının düşmanıdır” zihniyeti, yerini birbirleriyle daha iyi anlaşabilen kadınlara bıraktı diye düşünüyorum.

Hitap ettiğiniz ciddi bir kitle var. Elbette bunun avantajları vardır ama peki dezavantajları neler? Sadece moda anlamında değil, kadın emeği ve güçlü kadın profili üzerindeki etkiniz nasıl bir sorumluluk yüklüyor size, hiç yorulduğunuzu hissettiğiniz oldu mu?

Sosyal medya fenomenleri ilim, irfan sahibi oldukları için ya da çok bilge kişiler oldukları için fenomen olmadılar. Yanlışlarımla ve doğrularımla yol alırken hitap ettiğim kitlenin büyümesi yanlışlarıma daha dikkatle yaklaşmamı sağladı. Örnek alınabileceğimin sorumluluğu ve bu 7/24 ve hızlı yaşayan platformda sürekli doğru konuşmaya, doğru hareket etmeye çalışmak kesinlikle yorucu. Oysa ki, ben de buraya kafamı dağıtıp biraz gülmeye gelmiştim; bu ışıltılı hayatı ben seçmedim ki derler ya o hesap bazen. Tamam güçlü olmak çok güzel ama zaman zaman ben de en az herkes kadar kadınım ya da insanım ve güçsüz olabiliyorum. İlk zamanlar güçsüz olduğum anlarda bunu dile getirmezdim çünkü insanların modunu düşürmek ya da onların da benimle üzülmesini istemezdim, fakat sonra dedim ki güçsüz hissetmek, başarısızlık ayıp değil, önemli olan güçsüz hissederken düzelebilmenin formülünü bulabilmek.

Bir lakap olarak doğan ve anlam barındırmayan “Zeruj” sizin tanımınızla sevgi, hoşgörü ve birlikteliğin bir yansıması oldu. Ve bunu da üretkenlik konusunda asla sıkıntı çekmeyen ama nasıl ilerleyeceğini bilemeyen kadınları bir araya getirerek yaptınız. Bir girişimci olarak, kadının emeğinin, becerilerinin ve yüksek potansiyelini görünür kılmanın bir ülkenin gelişimi ve sosyo-kültürel ilerleyişi açısından önemini nasıl tarif edersiniz?

Doğurmak kadının hamurunda vardır; bir kadının elleri doğurur, aklı doğurur, gözleri doğurur. Kadın berekettir; kadın anadır, ruhtur. Bugün hala Hollywood filmlerinde terfi almak isteyen bir adam karısıyla iyi geçinmeyi başarmış adamlardan olur etiketi yok mu? Ülkelerin muasır medeniyet seviyesine gelmesi yani bir ülkenin terfi alması için kadınla iyi geçinmesi gerekir. Toplumun ana temel taşı aile, ailenin temel taşı anadır. Kadını ne kadar mutlu edersen o kadar verim alırsın, “Happy wife happy life” (Mutlu karım, mutlu hayatım) der Amerikalılar. Bir ülkenin aile kültürü ne kadar güçlüyse, o ülke o kadar güçlüdür. Biz bu düşünceyle, Zeruj’un anlamını hoşgörü ve birliktelik olarak tanımladık. Ve her festivalde kadınların mutluluğunu önemseyen erkeklere teşekkür ettik, ailelerin akşam yemeğindeki muhabbetlerinde hoş bir gülümseme olabilmeyi hedefledik. Kısaca, bir kadının mutluluğu, toplumun gelişmişliğini ifade eder”

Geleneksel hale gelen Zeruj Festival bu sene Haziran ayında gerçekleşti. Öncelikle festival nasıl geçti? Bir sonraki etkinlik ne zaman gerçekleşecek, ne gibi yeniliklere sahne olacak?

Benim için her festival sanki ilkokul müsameresine çıkan bir çocuk heyecanında geçiyor. Hepsi yenidoğan bir bebek kadar nazlı, temiz, biricik ve vuslat dolu. Bugüne kadar kötü geçti diyebileceğim bir festival yaşamadım çok şükür ama Ankara ve İstanbul kalabalık şehirler ve ulaşım açısından daha elverişli olduklarından daha coşkulu ve keyifli geçiyor. Bir sonraki festival çok yakında İstanbul’da gerçekleşecek. Uzun bir süredir ara verdiğimizden dev kampanyalara sahne olacak, enerji patlaması yaşayacağımız çok keyifli ve şık bir organizasyon olacak.

Bundan sonrası için plan ve projeleriniz neler? Her başarıyı yakalayıp bunu devamlı kılan girişimcinin bir yurt dışına açılma hayali olur. Siz de başarınızı ve enerjinizi yurt dışına taşımayı amaçlıyor musunuz?

Allah nasip eder ve ekonomik krizin sıkıntılarını atlatabilirsek, yıllardır hayalini kurduğumuz Avrupa ve Orta Doğu projelerimiz hayata geçirmek istiyoruz. Üreticiyi sürekli artan kur karşısında güçlendirmenin, tüketiciye de cep dostu olarak kalmanın hayalleriyle yanıp tutuşuyoruz. Orta Doğu’da İstanbul’un muhafazakar moda başkenti olarak anıldığı günleri görmek, bu sektörde muhafazakar global bir tasarımcı çıkarabilmek hayal olarak kalmamalı.

Tek Soru, Tek Cevap

Giyimde vazgeçilmeziniz?

Siyah tişört ve siyah tayt.

Gardırobunuzda asla bulundurmam dediğiniz ürün?

Etek (bana hiç yakışmadığını düşündüğümden)

Üç kelimeyle kadın?

Bereket, anne ve emek

Güzelliğin sizdeki karşılığı?

Gülümseme.

Hem iş kadını hem anne olmak?

Çılgınlık.

En beğendiğiniz sosyal medya fenomeni?

Zor soru.

En bilinmeyen özelliğiniz?

Çok korkağım.

admin

admin

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio