Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Romanlarıyla geniş okur kitlelerine ulaşan Şeyma Demir Aktaş, “Ben de okuduklarımda hep kalbimden kırıntılar arardım, yazarın bunları bana aktarışı kalbimi dinlemek gibi olurdu. Onlarda bunu hissediyor olmalı.” diyor.
“Yazmaya on dört yaşlarında başladım ama o zamanlar buna pek yazmak denemezdi. Sadece kısa mısralar halinde şiirler karalardım ve bunu herkesten saklardım. On sekiz yaşıma gelene kadar da tüm acımı, mutluluğumu, sevincimi yazmaya devam ettim.”
Genç yazar Şeyma Demir Aktaş ile kitapları ve yazar kimliği üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Romanlarıyla geniş okur kitlelerine ulaşan Şeyma Demir Aktaş, “Ben de okuduklarımda hep kalbimden kırıntılar arardım, yazarın bunları bana aktarışı kalbimi dinlemek gibi olurdu. Onlarda bunu hissediyor olmalı.” diyor.
Bize biraz kendinizden söz eder misiniz? Yazmaya nasıl başladınız? Bir hikâyesi var mı?
4 Haziran 1993 yılında Kayseri’de doğdum. Kökenlerim Ağrı’ya dayanmakta. Bir ağabeye ve bir erkek kardeşe sahibim. Endüstri Lisesi Tekstil bölümü mezunuyum. Hayalperest bir kız çocuğuydum ve büyümeyen yanım beni kitaplarla buluşturdu. Yazmaya on dört yaşlarında başladım ama o zamanlar buna pek yazmak denemezdi. Sadece kısa mısralar halinde şiirler karalardım ve bunu herkesten saklardım.
On sekiz yaşıma gelene kadar da tüm acımı, mutluluğumu, sevincimi yazmaya devam ettim. Çok sevdiğim bir büyüğüm onları okumayı teklif etti ve ilk kez ona okuttum. Başarılı olduğumu söylemişti ama yine de üstüne düşmedim. Benim hayalim tasarım ve el uğraşlarıyla ilgiliydi. Yazmak sadece hobiydi. Eşimin görevi gereği Bitlis’e gittik ve orada yazmak için çok fırsatım oldu. Wattpad uygulamasıyla da o zaman tanıştım. Zaten yazıyordum, sadece bunu paylaşmaya yirmi bir yaşımda başladım.
OKUDUKLARIMDA HEP KALBİMDEN KIRINTILAR ARARDIM
Kitaplarınız, özellikle genç kitleler tarafından beğeniyle okunuyor ve takip ediliyor. Bu ilgiyi sağlamayı nasıl başardınız? Bunun bir sırrı var mı? Özellikle gençlerin kitaplarınızı bu kadar severek okumalarının sizce sebebi nedir?
İlgiden ziyade kendilerini bende ve hikâyelerimde bulma diyebilirim. Birçok okurumdan bu tür mesajlar alıyorum ve onların sözlerinde de kendimi buluyorum. Galiba kendini ifade etmeyle ilgili bir şey… Ben de okuduklarımda hep kalbimden kırıntılar arardım, yazarın bunları bana aktarışı kalbimi dinlemek gibi olurdu. Onlarda bunu hissediyor olmalı. Sadece dürüst ve içten olmak gerek. Amaç gütmeden onlarla kelimelerle dertleşmek…
Bunu sadece bir yazar olarak değil, bir okur olarak söylüyorum. Yargılamadan onların dünyasını bilerek, yanlışı ve doğrusuyla hissederek aktarmak derim. Onları yeterince yargılayan var, ben onların dünyasında, onların hisleri ve bakış açılarıyla yazmayı tercih ediyorum. Uzak durmak kolay yol, zor olan onların içine girerek, onların dilinden konuşmak.
YAZDIKLARIM DAHA ÇOK KADINLARA HİTAP EDİYOR
Sizce kitaplarınız hangi okur kitlesine hitap ediyor?
Hayır, iki farklı hatta üç farklı türü bir arada yazıyorum. Standıma gelen okurlarımın kimisi on beş, kimisi elli yaşında. Bu kitlenin arasında öğretmen de var, doktor da, ev hanımı da… Kadınlara daha çok hitap ettiğimi söyleyebilirim ama tarihi kurgularımda erkek okurlarım da var. Her türü denemeye meyilliyim. Dramı daha çok sevdiğim için dram türünü daha ağırlıklı yazıyorum.
Kitaplarınızı ne kadar sürede yazıyorsunuz? Başka bir deyişle bir romanın ortaya çıkması ne kadar sürer?
Wattpad uygulamasında her hafta bir bölüm yazıyordum ve neredeyse beş yüz sayfalık bir kitabı altı ayda yazıyordum. Şu sıralar bu biraz zor. Bebeğim oldu ve yazmak güçleşti. Şimdi ki maratonumdan bahsediyorsak bu bir buçuk, iki yılı alır.
KALP ATIŞIMIN HIZLANMADIĞI BÖLÜMLER YAZAMAM
Kitaplarınızda kurgu önceden belli midir? Yoksa olay örgüsü kalemi elinize aldığınızda mı gelişir?
Önceden temeli belirlerim. Kafamda sadece bir kurgu olmaz, yüzlercesi olur ama en çok hissettiğimi kaleme almaya başlarım. Bazen aynı anda üç kurgu yazmaya başlarım, tabi ki bölüm bölüm. Ama hissetmeden başına oturamam, oturduğumda ise yeni olay örgüleri gelişir ve olay örgüsü şenlenir. Ben yazarken yüz şeklimin değişmediği ve kalp atışımın hızlanmadığı bölümleri yazamam, okurumun da beğenmeyeceğini düşünürüm. O yüzden hissetmem önemli.
Yazdıklarınızı kitaplaştırma fikri nasıl oluştu?
Daha önce finalini verdiğim hikâyeme kitap olması için teklif aldım. Ama henüz hazır hissetmiyordum ve ilk o hikâyemi çıkarmak istemedim. “Kızıl Kardelen” isimli kurgum finale yaklaşınca Wattpad uygulamasından okurlarım kitap olması gerektiğiyle ilgili mesajlar atmaya başladı. Hatta bu yolda benden önce çabaladılar. “Kızıl Kardelen” bir nevi sağlam kalemimdi ve ilk onunla adım atmaya karar verdim. İstediğim bir yayın evinden çıkardım ve güzel bir başlangıç yaptım. Okurlarımın da memnun kaldığını ümit ediyorum. Amacım birçok insana ulaşmaktı. Üçüncü kitap olarak ilk yazdığım hikâyeyi hazırladım. “Yusuf Yüzlü Demir Yürekli” de bu sayede Dokuz Yayınları bünyesinde kitaplaştı.
Türk veya yabancı yazarlar içerisinde sizi yazar olmaya teşvik eden yazar/yazarlar var mı?
Yabancı yazarları okumayı daha çok seviyorum. Julie Garwood ve Judith Mcnaugt kalemine hayran olduğum “Historical Romance” tarzı yazarlarıdır. “Kızıl Kardelen” kitabımın filizlenmesine vesile olan da onlardır. Küçükken annemin kütüphanesinden Emine Şenlikoğlu’nu çok okurdum onun da etkisi olduğunu söyleyebilirim, şu sıralar ise İskender Pala’nın hikâyelerini çok beğeniyorum.
HER NE OLURSA OLSUN ÜRETMEYİ SEVİYORUM
Sizi yazarken en üretken yapan duygu nedir?
Hüzün. Hüzünlüysem daha derin bir insana dönüşüyorum.
Yakın zamanda hayata geçirmeyi düşündüğünüz bir projeniz veya yeni bir kitap çalışmanız var mı?
“Umut Serisi” ikinci kitabı yakın zamanda Dokuz Yayınları bünyesinde çıkacak. “Asi ve Mavi” adıyla, Günnur ve Oğuz’un hikâyesini okuyacağız. Şiirsel dünyasında kaybolmuş ve yıkılmış bir genç kızın tüm içsel duygularını hissedeceğiz ve onu Oğuz’la beraber tamir edeceğiz. Ayrıca şu sıralar yeni hikâyeler yazıyorum, özellikle “Gelin” hikâyem Wattpad’de güzel bir kitleye ulaştı. Onu kitaplaştırmak istiyorum. Bir de senaryolaştırmak istediğim kurgularım var. Bunun içinde zamanla adım atmayı düşünüyorum. Hikâyelerimin canlanışının gerçeğe en yakın şekilde olmasını istiyorum.
Bir başucu kitabınız var mı?
Ali Vural’ın “Posta Kutusundaki Mızıka” çok sevdiğim bir dostumun armağanıdır. Başım sıkıştıkça okurum.
Bilgi Kutucuğu:
Wattpad yapabilenlerin makaleler, hikâyeler ve şiirler paylaşabileceği ücretsiz bir okuyucu-yazar topluluğudur. Yazarların keşfedilmemiş ve yayımlanmış çalışmalarını içermektedir. Kullanıcılar hikâyeye yorum yaparak ve oy vererek katkıda bulunma hakkına sahiplerdir. “Keşfet” bölümünden kitabın ismini yazarak okumak mümkündür. Oy verme işlemi, kitap ara yüzünde bulunan yıldız simgesi ile yapılır. Web sitesi ile bağlantılı ile ilgili gruplara katılma şansları vardır. Wattpad’in en çok kullanıldığı dört ülke Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Filipinler ve Türkiye’dir. Wattpad 2006 yılında, Allen Lau ile Ivan Yuen işbirliğinde kurulmuştur.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı