Duyguların maddesel varlığı var mıdır?

admin Yazar: admin 21 Kasım 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Beynin gizemli yapısını ve insan psikolojisini konu alan David Eagleman’ın “Beyin Senin Hikâyen”, Joseph Murphy’ın “Bilinçaltının Gücü”, Nevzat Tarhan’ın “Duyguların Psikolojisi ve Duygusal Zekâ”, Gary Small ve Gigi Vorgan’ın “Bir Psikiyatristin Gizli Defteri” kitabını sizler için inceledik.

Duyguların maddesel varlığı var mıdır?

 

 

Bilinçaltının Gücü

Joseph Murphy

 

İnsan gücünün en büyük kanıtının bilinçaltı olduğunu belirten yazar, isteme duygusunun, zihnin bilimsel olarak bilinç ve bilinçaltı düzeylerinde etkileşme süreci olduğunu söyler. “Bilinçaltınız sizin büyük karanlık odanızdır. Dışarıdaki hayatınızın geliştiği gizli yerdir. Bu nedenle sizi siz yapan şey; adınız, giysileriniz, anne babanız, mahalleniz ya da kullandığınız otomobil değildir. Siz yeraltındaki o karanlık odanızda şekillenen inançlarınızdan oluşuyorsunuz. Ahlaki anlamda, bilinçaltınız tamamen tarafsızdır; bir alışkanlığı, dünyanın iyi mi yoksa kötü mü gördüğünü umursamaz.’’

 

 

Yeni Fikirlere Açık

 

 

Bilinçaltı karanlık odanız, harika yeni fikirlerle doludur. Bu yüzden eskilerin yerine yenilerini koymaktan çekinmenize gerek yok. Doğru, güzel ve değerli şeyleri düşünmeye başladığınızda etrafınızda güzelleşir.

 

 

Düşünce ve Zihni Değiştirmeli

 

 

Bilinçaltımıza yani karanlık odaya olumsuz düşünceler düştüğünde bu karanlık düşüncelerin günlük deneyim ve ilişkilerimizde ifade bulduğunu görüp şaşırırız. İşin gerçeği, başımıza gelen hemen her şeyde bizim rolümüzün olduğudur. “Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, zihninizi değiştirmelisiniz; içten dışa… Ancak eğer bu karanlık oda kavramını kabul ederseniz, bu süreç hakkında duygulardan arındığınızı görebilirsiniz.” Her şeyin başlangıçta iyi niyetle oluştuğunu söyleyen yazar, eylemleri buna göre belirlememiz gerektiğini belirtir. Çünkü insanlar ilişkilerinde bu bakış açısını geliştirirse düşünce gücü sağlıklı şekilde ilerleyebilir.

 

 

Hatırlatmaya Değer Fikirler

 

 

Başarı, başarılı yaşamak anlamına gelir. Huzurlu, mutlu, keyifli olduğunuzda ve sevdiği niz işi yaptığınızda başarılı olursunuz. Seçtiğiniz alanda uzmanlaşın ve bu alanda herkesten daha fazla bilgiye sahip olmaya çalışın. Başarılı bir insan, büyük bir psikolojik ve manevi anlayışa sahiptir. Duyguyla birleşen düşünce, öznel bir inanca dönüşür ve neye inanırsanız o olur. Bilinçaltınız, hafızanın deposudur. Mükemmel bir hafıza için sık sık şunu tekrarlayın: “Bilinçaltımın Sınırsız Zekâsı, her zaman her yerde bilmem gerekenleri bana sunuyor.”

 

 

Bir Psikiyatrisin Gizli Defteri

Gary Small Gigi Vorgan

 

 

Kitap, Dr. Gary Small’in sıra dışı hastalarının hayat hikâyelerinden oluşur. Dr. Small, vakaların ilk aşamalarından başlayıp bedenin zihnin dengesini bozması kadar, zihnin de bedeni hastalandırışıyla ilgilenir. “İnsan nasıl ansızın konuşma kabiliyetini yitirecek kadar sinirlenir? Kel kalana dek saçını yolar? Ya da sırf bayılan gördü diye bayılır?”

 

 

Anıların Korunması

 

 

Dr. Gary Small, kariyerinin son yıllarında hafıza kaybı ve Alzheimer hastalığını anlama ve önlemeye odaklanır. Hastalarına anılarını koruma konusunda yardımcı olurken, birçoğunun unutmak istediği anılarının olduğuna da dikkat çeker. Bu anıların ardında ise çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, çatışmalı ilişkiler, kimi zaman da kişinin gerçeklikten kaçmasına neden olan aşılmamış engeller yattığını dile getirir.

 

Kitap içerisinden sizler için seçtiğimiz psikoterapisi: “Günün ilerleyen saatlerinde doçentlik dosyam konusunda bana yardımcı olması için Larry Klein’la toplantı yaptım. İlk inceleme komitesi çalışmaların yeterince odaklı olup olmadığını sorgulamıştı. O güne dek kitle histerisini, psikosomatik hastaları, beyin taramasını ve geriatrik demansı araştırmıştır. Komite ise bir çalışmanın diğerinin önünü nasıl açtığını gösteren tematik bir yol haritası istiyordu. Ayrıca araştırmacı olarak akıl hocamdan bağımsızlaştığımdan da emin olmak istiyorlardı. Doğal olarak ben de tavsiye için hemen akıl hocama döndüm. Zaman zaman ofisinin dinlendiğinden şüphelenen Larry’nin konsültasyonlar ve gözetim seanslarını, Batı Los Angeles Veterans Affirs Tıp Merkezi Kampüsü’ndeki yürüyüşlerde yapmak gibi bir alışkanlığı vardı.”

 

 

Gerçek Duygusal Mücadeleler

 

 

Kitapta yer alan insan ve durumlar, gerçek hastaların duygusal mücadelelerini temel alır. Zihin sağlığıyla ilgili araştırmaların istikrarlı ilerleyişi daha çok sayıda hasta, psikoterapi, ilaç tedavisi ve bu ikisinin kombinasyonundan yararlanır. Yazar, hastaların artık yepyeni müdahalelere erişim halinde olduğunu söyler.

 

 

Duyguların Psikolojisi ve Duygusal Zeka

Nevzat Tarhan

 

 

Yazar, endüstri devrimi ve modernizmin aklı yüceltirken, duyguları ihmal ettiği tespitinde bulunur. Çıkarcılık, benmerkezcilik ve zevkçilik, tüketim ekonomisinin rekabetini arttırmak için kullandığı önemli kavramlardandır. Çıkarlarını ego idealine dönüştüren insan, soyut değerleri terk etmektedir.

 

 

Beş Duygu ve Düşünce

 

 

Algılama organı olan beynimiz, beş duygu ve düşünce sinyalleri algılar. Dışsal rehber ancak içsel rehber ile birleştiğinde bize yol gösterir. Duygular, fiziksel varlığı olmayan, belirsiz şeyler değildir. Yazar, geleneksel pozitivist yaklaşımda, hislerin beş duyu ile gelen algılardan farklı tanımlandığını belirtir.

 

 

İnsan Zihni ve Fiziki Doku

 

 

“Descartes, ‘Cogito, ergo sum’ yani, ‘Düşünüyorum o halde varım’ diyerek duyguların maddesel varlığı ve yaşam üzerindeki etkisini yok saymıştı. Bugün insan zihninin kafamızın içinde bulunan fiziki dokudan tamamen ayrı bir varlık olduğu felsefesinin temel taşlarından biri haline geldi. Bu görüş, doğulu bilginlerin yüzyıllardır benimsediği tezi desteklemektedir. Bilinen bir gerçek ki insan para harcarken yatırım yaparken evlenirken salt akılla hareket etmez. Sevgi, takdir edilme arzusu güven duygusu da önemli belirleyicilerdir.”

 

 

Hangi Sevgi, Hangi Nefret?

 

 

Duygularımızın beynimizde biyokimyasal karşılık bulması, bizi duygularla ilgili ölçü aletini keşfettiğimiz gerçeğine yaklaştırır. “Hangi sevgi, hangi nefret, hangi değerler bizim çıkarımızadır?” sorusuna artık beynimizde oluşan zihinsel işlemleri ölçerek cevap verebileceğiz. Duygularımızın fiziksel bir varlığının olması, insanlık tarihinin hayranlık uyandıracak keşiflerinden birisi olmuştur. İnsan beynindeki karmaşık biyolojik süreçler ve sayısız bağlantılar, insanları tanımamızda yardımcı olmaya başlamıştır.

 

 

Duygusal Zekânın Tanımlanması

 

 

Duygusal zekânın tanımlanmasıyla beraber duyguların somut biyolojik temelleri olduğunu ve bunun bilimsel bir kategoriye dâhil edilebileceğini belirten yazar, duyguları eğitmenin ihmal edildiği durumlarda kötü sonuçlarla karşılaşacağı daha belirgin gözükmeye başlar, der.

 

 

Beyin Senin Hikayen

David Eagleman

 

 

Beyin bilimi ilerleyen bir alan olduğundan, şöyle bir adım geriye çekilip genel manzaraya göz gezdirmek, alandaki çalışmaların yaşamımız için taşıdığı anlamı irdelemek, biyolojik bir canlı olmanın ne anlama geldiğini yalın ve basit bir biçimde değerlendirmek nadiren mümkün olur. Yazar, bu amaçları gerçekleştirmek için kitabı yazmaya başladığını söyler. Beyin bilimi önemlidir. Kafatasının içinde bulunan tuhaf bilgisayımsal malzeme, dünyada yolumuzu bulunurken yararlandığımız algısal düzeneğin, kararlarımızı oluşturan ya da hayal gücümüze kaynak olan maddenin kendisidir. Hem düşlerimize hem de günlük yaşantımıza biçim veren, beynin birbirleriyle sürekli iletişim halindeki milyarlarca hücresidir.

 

 

Kişisel İlişkiler ve Toplumsal İlkeler

 

 

Beynin kavrayış fonksiyonunda; kişisel ilişkilerimiz, toplumsal ilkelerimizin merkezindeki değer yargılarımız ve birilerini neden sevdiğimiz, doğru kabul ettiklerimizi belirler.

 

 

Çevremizdeki İnsanlara Bağlıyız

 

 

“Biz insanlar, tümüyle aciz halde doğarız. Yürüyene kadar bir yıl geçer; biçimlenmiş düşünceleri dile dökene kadar kabaca iki yılbaşımızın çaresine bakar hale gelene kadar da birçok yıl daha… Hayatta kalmak için çevremizdeki insanlara tümüyle bağımlıyızdır. Şimdi bir de memelilerin çoğu için geçerli duruma bakalım. Sözgelimi yunuslar, daha doğumda yüzmeye başlarlar; zürafalar ayakta durmayı saatler içinde öğrenirler; bir zebra yavrusu da doğumu izleyen kırk beş dakika içinde koşabilir. Hayvanlar âlemi içindeki akrabalarımızın doğumundan kısa süre sonra kazandıkları bu bağımsızlık oldukça çarpıcıdır.”

 

 

Kültür Birikimi ve Yaşam

 

 

Beynin yaşamımızda oynadığı merkezi rolden yola çıkan yazar, toplumun beyin hakkında neden az konuştuğunu merak eder.

 

 

Beyin Biçim Değiştirir

 

 

İnsanlarla yaptığımız günlük konuşmalardan kültür birikimine kadar yaşam boyunca kazandığımız bütün deneyimler, beynimizdeki mikroskobik ayrıntıları biçimlendirir. Nöral açıdan bakıldığında kim olduğunuz, nerede bulunmuş ve neler yapmış olduğunuza bağlıdır. Beyin yorulmak bilmeden biçim değiştirir ve sahip olduğu devreler sistemini sürekli olarak kurar.

“Genç beyinlerdeki esnekliğin sırrı nedir? Bunun yeni hücre oluşumuyla ilgili olduğu söylenemez; hatta çocuk ve yetişkinlerdeki beyin hücrelerinin sayısı aynıdır. İşin sırrı, bu hücrelerin birbirine nasıl bağlandığında yatar. Yeni doğan bir bebeğin nöronları birbirinden oldukça farklı ve bağlantısızdır. Yaşamın ilk iki yılında aldıkları duygusal bilgilere bağlı olarak nöronlar birbirleriyle çok hızlı biçimde bağlantı kurmaya başlar.”

 

 

Nöral Ağların Ayrıntıları

 

 

Deneyimleriniz benzersiz olduğundan, beyninizdeki nöral ağların içerdiği geniş ve ayrıntılı örüntüler de benzersizdir. Beyniniz yaşamınız boyunca değişmeye devam edeceğinden, kimliğiniz de aslında yer değiştiren bir hedeften farksızdır; nihai varış noktası yoktur.

 

Etiketler:
admin

admin

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı