Dünya Medeniyetinin Kök Saldığı Coğrafya; “Türkiye”

Merjam Yazar: Merjam 24 Ekim 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

UNESCO bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için önemli çalışmalar yürütür.

Dünya Medeniyetinin Kök Saldığı Coğrafya; “Türkiye”

 

 

Farklı Kültür Ve Coğrafyadan Oluşan Binlerce Yapı

 

İnsanlığın evrensel bekçiliğini yapan UNESCO, “Dünya Kültür Mirası Listesi”nde farklı kültürlerin, medeniyetlerin, dinlerin ve tarihi dönemlerin evrensel kültüre bıraktığı izleri titizlikle listelemektedir. UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”nde farklı coğrafya ve medeniyetten binlerce tarihi eser bulunuyor. “Dünya Kültür Mirası Listesi”nde Türkiye’nin özel bir yeri vardır. Dünya medeniyetinin kök saldığı coğrafya içerisinde yer alan ülkemizde, 1 Eylül 2019 itibariyle 16’sı kültürel, 2’si karma olmak üzere 18 dünya mirası yer alıyor.

 

 

İslâm Mimarisinin En Güzel Örneğini Oluşturur

 

Sivas’ta bulunan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne ilk eklenen tarihi yapılarımızın içerisinde yer alır. Yapı, Divriği ve civarında en erken yerleşim Hititler Dönemi’ne kadar inmektedir. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Mengücekoğullarının yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından cami ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. İslâm mimarisinin en önemli eserleri arasında yer alan iki kubbeli türbeye sahip olan cami, ona bitişik bir hastaneden oluşur.

 

 

Çatalhöyük İnsanlığın Sosyal Değişimine Tanıklık Etmiştir

 

Konya’da bulunan Çatalhöyük Neolitik Kenti, insanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık etmiştir. UNESCO’nun listesine 2012 yılında giren bölge, Güney Anadolu Platosu’nda yer alır. İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır.

 

 

Tarihte Bilinen En Eski Tapınak Olma Özelliği Taşıyor

 

Keşfiyle bilinen insanlık tarihi değiştiren Göbeklitepe, UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne 2018 yılında eklenmiştir. Neolitik döneme ait bölge, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Göbeklitepe; konumu, eserleri, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığıyla Neolitik dönem içerisinde kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Bölgede yaklaşık 20 tapınak tespit edilmiş ve şu ana kadar yalnızca 6 tapınak gün ışığına çıkartıldı. Yapı, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.

 

Sizler için hazırladığımız kitap dosyamızda Uranus Yayınları’ndan “Efes ve Diğer İon Kentleri” “Afrodisias Öyküleri”, Truva Yayınları’ndan “Tarihi Komedya Truva” ve Alfa Yayınları’ndan “Göbekli Tepe-Tanrıların Doğuşu” eserlerini inceledik.

 

 

Yeryüzündeki En Güzel Gökyüzü Ve İklime Sahip Efes ve Diğer İon Kentleri – Erdal Yazıcı

 

Uranus Yayınları, Erdal Yazıcı’nın Efes bölgesindeki dünya miraslarını mercek altına aldığı “Efes ve Diğer İon Kentleri” eserini kitapseverlerin beğenisine sundu. 280 sayfadan oluşan eser, İon kentlerinin gizemli yapısını, Efeslilerin yaşam tarzlarını, kültürlerini ve ilim alanındaki durumlarını inceliyor.

 

 

Tarihi Yapı Dört Bileşenden Oluşuyor

 

Dünya Miras Listesine alınan “Efes” Dünya Miras alanı; Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, Artemision) Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi olmak üzere dört bileşenden oluşmaktadır. Kitaba göre antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan Efes, tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9000 yıl kesintisiz yerleşim görmüş ve tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti ve kültürel ve ticari merkez olmuştur. “Efes ve Diğer İon Kentleri” eserinde yazar, Tarihçi Herodot’un İonia’yı betimlediği “Yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel ikliminde…” sözünden alıntı yapar. Ona göre bu söz İonia dünyasının en önemli ve gizemli kenti olan Efes’in izlerini vermiştir.

 

 

Afrodisias Öyküleri – Umut M. Doğan

 

128 sayfadan oluşan eser, Afrodisias kentinin gizemli yapısını okurlarla paylaşıyor. Adını mitolojideki aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alan antik kent, Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, Menderes Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz Çayı’nın oluşturduğu vadide yer almaktadır.

 

 

Antik Kent Dönemin Sanatçılarına İlham Olmuştur

 

Afrodisias kentin Roma döneminde tapınak olarak kullanıldığını belirten eser, kent M.S. 1.-5. yüzyıllar arasında bütün Akdeniz dünyasında büyük üne kavuşan, başta Roma olmak üzere, İmparatorluğun dört bir yanında imzalarını taşıyan eserleri bulunan heykeltıraşlar yetiştirmiştir. Yazara göre Afrodisias Antik Kenti, M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanan derin tarihi geçmişi ve Yunan-Roma dönemine ait mimari özelliklerini en iyi anlatan yapılardan bir tanesidir. Tarihi yapı, Geç Helenistik Dönem’den Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren yoğun bir fikir ve değer alışverişini gözler önüne seren, büyük ölçüde mermerden inşa edilmiş yapıların ve bunlarla ilişkili kabartma ve yazıtlardan oluşuyor.

 

 

Antik Kent Ara Güler Sayesinde Keşfedildi

 

Aydın’ın Geyre beldesinde bir baraj açılışı için bölgeye gazeteci olarak giden ve dönüşte yolunu kaybeden Ara Güler, bir köyden geçerken köylülerin tarihle iç içe yaşadığını görür. Köyde yaşayan insanlar tarafından Roma sütunları ve mimari parçaları hala kullanılmaktadır. Köyde yer alan her türlü mimari yapı, Roma dönemi eserlerini de barındırmaktadır. Tarihi lahitler bile üzüm şırası süzmek için kullanılmaktadır ve köyün her yeri tarihi eserlerle doludur. Ara Güler’in keşfettiği antik kent, bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

 

 

Truva Dünyanın En Büyük Antik Kenti Tarihi Komedya Truva – Yusuf Düzgören

 

Dünyadaki en büyük antik kent olan Truva, 9 katman şeklinde kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermektedir. Yapı, Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu coğrafyada uygarlık tarihinin gelişim sürecini içerisinde saklar. 192 sayfadan oluşan eser, antik kent hakkında önemli bilgiler verir. Truva’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000- 2500 ile erken Bronz Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Truva katmanları M.Ö. 85-M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir.

 

Kitaba göre Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir. Ayrıca antik kent gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir. Antik yapıda ilk kazılar 1871 yılında Heinrich Schliemann, daha sonra W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmıştır, arkeolojik şehirde kazılar halen sürdürülmektedir.

 

 

Göbeklitepe Keşfi Tarihin Akışını Değiştirdi Göbekli Tepe – Tanrıların Doğuşu Andrew Collins

 

Alfa Yayınları, tarihçi-yazar Andrew Collins’in kaleme aldığı “Göbekli TepeTanrıların Doğuşu” eserini Leyla Tonguç Basmacı’nın çevirisiyle kitapseverlerin beğenisine sundu. 520 sayfadan oluşan eser, keşfiyle tarihin akışını değiştiren 12 bin yıllık yapı olan Göbeklitepe hakkında bilinmesi gerekenleri okurlarla paylaşıyor. Eser, tarihin akışını değiştiren Göbeklitepe’nin keşfi nasıl oldu? 12 bin yıllık yapı günümüze bozulmadan nasıl geldi? Göbeklitepe’de bulunan dikilitaşlar simgesel anlamda bize ne mesaj veriyor? gibi merak edilen sorulara yanıt veriyor. Yazara göre neolitik döneme ait Göbeklitepe, yeryüzündeki ilk inanç merkezi olma açısından önemlidir.

 

 

Mısır Piramitlerinden 7500 Yıl Daha Yaşlı

 

Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın 20 kilometre kuzeydoğusundaki Örencik köyü yakınlarında, yaklaşık 300 metre çapında ve 15 metre yüksekliğinde geniş görüş alanına hâkim bir konumda yer alıyor. Göbeklitepe, dünyada bilinen eski tarihi yapılardan Stonehenge’den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha yaşlıdır. Dünyaca ünlü National Geographic Dergisi “2020’de mutlaka görülmesi gereken yerler” listesine, Türkiye’den Göbeklitepe’yi de ekledi.

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı