Doğum ile ilgili bilinmesi gereken ayrıntılar!  

Merjam Yazar: Merjam 7 Nisan 2022

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Anne adayları doğum yaklaştıkça daha çok panik olabilir ve birçok ayrıntıyı merak edebilirler. Şimdi doğum ile ilgili tüm bilinmesi gerekenleri sıralayacağız.

Doğum ile ilgili bilinmesi gereken ayrıntılar!  

Dr. Adil Asımgil’in Risale Yayınlarından çıkan “Kadın ve çocuk için sağlık el kitabı” nda konuyla ilgili detaylı bilgiler paylaşıyor. İşte o bilgiler…

Doğum kanalı

Rahimdeki çocuğun dünyaya gelmek için takip edeceği yol, yer yer daralıp genişleyen dirsekli bir boru gibidir. Fetüs, bu engebeli yolda manevralar yaparak ilerler ve doğar. Merak eden anneler veya anne adayları için, doğum olayının daha iyi anlaşılması gayesiyle hadisenin meydana geldiği bölgeyi, doğum kanalı başlığı altında anlatmayı uygun bulduk.

Kan boşluğunda rahim içinde bulunan çocuğun dünyaya gelmek için takip edeceği yol, kenarlarını sert kemikler ve yumuşak dokuların oluşturduğu, yer yer daralıp genişleyen, açıklığı öne bakan dirsekli bir boru gibidir. Yani dümdüz değildir. Doğum kısmında anlatacağımız gibi fetüs, bu engebeli yolda uygun hareketler, dönüşler yaparak ilerler ve doğar.

Doğum kanalı genel olarak ikiye ayrılır

Birincisi daha geniş fakat kemikli olan sert kısım, ikincisi ise dar fakat yumuşak dokulardan oluşan esnek kısımdır. İlk bölümü kenarları birbirlerine eklemlerle bağlı 4 kemik oluşturur. Bunlar kuyruk sokumunu teşkil eden 2 adet kemik ve yine 2 adet leğen kemiğidir. Bu kemiklerin çevrelediği alan kemiklerin girinti ve çıkıntılarına göre aşağı doğru daralır. Üst kısımda enlemesine oval, orta kısımda daire ve son kısımda ise boylamasına ovaldir. Kemik bölümün en dar kısmı olan, boylamasına oval bölüm doğum esnasında biyokimyasal olaylarla genişleyerek daire şeklini alır ve fetüs başının geçmesine izin verir.

İkinci kısım olan dar ve yumuşak dokulardan oluşan bölüm, birinci bölümün ağzını kapatır. Kemikli tünelden geçen çocuğun başı, apış arasına basınç yapmaya başlar ve rahim ağzını açılmaya zorlar. Daha sonra fetüs, vajinadan geçecek ve dünyaya gelecektir.

Doğumun meydana gelişi nasıl olur?

Doğum, anne tarafından doğum ağrıları olarak tarif edilen rahim kaslanın kasılması ile başlar. Bu kasılmalar ile Fetüs aşağı doğru itilir. Doğuma yakın günlerde belde çekilmeler, kanda gerginlik hissi şeklinde duyulan hafif haberci kasılmalar, giderek devamlı ve daha güçlü bir karakter alarak, hakiki doğum ağarılana dönüşürler. Düzenli aralıklarla her 10 dakikada bir gelen ağrılar doğumun başladığına işaret eder. Özellikle sancılı olan bu ağrılar rahim ağzının yavaş yavaş açılmasını sağlar.

Rahim ağzının açılması ile burada bulunan yapışkan ve koyu salgılardan tıkaç, açılma esnasında zedelenen kılcal damarlardan çıkan kanla buluşarak dışarı atılır. Halk arasın da nişan bozulması olarak isimlendirilen bu hadise, doğumun başladığını gösteren ilk belirtilerdendir. Bu olay doğum ağrılarının başlamasından bir kaç saat önce veya nadiren bir kaç gün önce görülür.

Rahim

Rahim ağzının açılması ilk doğumu yapacaklarda 7, müteakip doğumunu yapacaklarda 4 saat ile doğum süresinin büyük bölümünü kapsar. Rahim ağzı tam olarak açıldığında çocuğun içinde yüzdüğü su kesesi, açılma bölgesinde desteğini kaybettiğinden rahim kasılmamana dayanamayarak patlar ve içinde bulunan amnion sıvısı dışaysa akar. Buna suların gelmesi denir. Artık doğumun bitmesi gerekmektedir. Bazen rahim ağzı tam açılmadan su kesesi patlayabilir. Bazen de kuvvetli ağrılara rağmen açılmayan kese, ebe veya hekim müdahalesi ile patlatılır.

Doğum sırasında neler yapılması gerekir?

Doğum ağrıları başlamadan bir gece önce böbrekler hizasında ufak çimdiklenmeler ve kramplar duyulur. Birkaç saniye süren bu kramplar 3-4 kez tekrarlanırsa, doğumun iyice yaklaştığını düşünebilirsiniz. Ağrılar düzenli hale gelmişse, ağrıların şiddeti değişmiyorsa, ayakta ve yatarken ağrı aynı şekilde oluyorsa, nişan bozulmuşsa ve sular gelmişse doğum başlamıştır.

Bu başlık altında anne adayının, ağrıları başladığından itibaren doğum bitene kadar nelere dikkat etmesi, neler yapması gerektiği hakkında, elimizden geldiğince kendisini aydınlatacağına ve yardımcı olacağına inandığımız bilgileri vermek istiyoruz.

Genellikle doğum ağrıları başlamadan bir gece önce böbrekler hizasında ufak çimdiklenmeler veya kramplar duyulur. Birkaç saniye süren bu kramplar 3-4 kez tekrarlanırsa, doğumun iyice yakın olduğunu düşünebilirsiniz. Bu küçük çimdiklenmeler, rahim kasılmalarının delilidir. Kendiniz de elinizi karnınıza koyarak rahimin sertleşmesini fark edebilirsiniz. Bazen gebelik sırasında özellikle son dönemlerde meydana gelen bu tip ağrılar, gerçekten doğumun başladığını gösteren ağrılarla karışabilir. Çünkü doğumla ilgisi olmayan, zaman zaman gelip geçen bazı kasılmalar olabilir. Doğum habercisi ağrıların en önemli özelliği, düzenli zaman aralıkları ile gelmesi ve giderek ağrı aralığı süresinin kısalarak, ağrılı dönem süresinin uzamasıdır. Ayrıca şiddeti azalmaz. Başlangıçta 30 dk. da bir gelip 10-15 sn. süren ağrılar, sonra 15-20 dk. da bir gelip 30-40 sn. sürmeye başlar. Bu durum giderek ilerler ve en son doğum esnasında 2-3 dk. da bir gelip, 60-70 sn. sürer. Bu ağrıların aksine düzensiz gelen, ağrılı dönem süresi artmayan yanıltıcı ağrılar 2-3 saatte kaybolur. Bu tip aldatıcı kasılmalar gebelerde 10-20 oranında görülebilir. Gerçek doğum ağrılarının 2 özelliği daha vardır. Bunlar doğumun meydana gelişi konusunda anlattığımız nişan bozulması ve sulan gelmesidir. Bu 2 durumda da ağrılar gerçek doğum kasılmalarıdır ve doğum başlamıştır.

Şu halde:

Ağrılar 15-20 dk. da bir düzenli aralıklarla geliyorsa

Ağrıların şiddeti değişmiyorsa

Ayakta ve yatarken ağrıların niteliği aynı ise

Nişan bozulmuşsa

Sular gelmişse doğum başlamıştır. Doğum ağrıları başladıktan sonra, kusmaya karşı tedbir olarak bir şey yememek doğru olur. Ancak içecekler içilebilir.

Şimdi problem, kliniğe ne zaman gidilmesi gerektiğidir:

Kasılmalar başladığı zaman, aralıklarına ve sürelerine bakacaksınız. İlk çocuksa ağrılar 15 dk. da bir gelmeye başladığında, ikinci çocuksa rahim ağzının açılması çok kısa sürebileceğinden ağrılar düzenli olarak geldiğinde klinikte olmanız doğru olur. Pratik olarak, ağrıların yukarıda anlattığımız özelliklerine göre doğum ağrıları olduğunu anladığınız zaman, hazırlığınızı tamamlayıp doğum yapa cağınız sağlık kuruluşuna gitmenizi tavsiye ederiz. Nişan bozulması ve suların gelmesi de kliniğe müracaatınız için sebeptir.

Doğum ağrıları başladığında, kusmaya tedbir olarak bir şey yememek doğrudur.

Doğum ağrıları başladığında, eğer sular boşalmadıysa genel vücut temizliği için bir duş almak, saçları toplamak ve genital bölgenin analında temizlenmesi (kılların traş edilmesi) doğru olur. Ancak sular boşaldıysa duş almamak daha doğrudur.

Kliniğe geldikten sonra, rahim ağzının açıldığı doğum ağrıları çektiğiniz bu dönemi ayakta dolaşarak veya yatarak geçirebilirsiniz. Bu dönem uzarsa gebe yorulabileceğinden yatırılmasında fayda vardır. Yatarken de dikkat edilecek nokta devamlı sırt üstü değil, zaman zaman sağ veya sol yana da yatmaktır. Kan dolaşımı için bu yan yatmalar rahatlık sağlar. Bu dönemde sular boşalmadıysa, rahim ağzının tam olarak açılması tamamlanınca boşalır veya kendisi su kesesini patlatır.

Bu dönemde yapılması gerekenler:

Düzenli nefes alıp vermek

Kasılmalar haricinde gevşemek

Olarak iki paragraf altında ele alınabilir. Şimdi bu iki paragrafı teker teker inceleyelim.

Doğum ağrıları düzenli hale gelip sıklaştığında vücut temizliği için bir düş almak, saçlarını toplamak ve genital bölgeyi temizlemek yerinde olur. Ancak sular boşaldığında duş almamalıdır.

Kaslar gerildikleri zaman, yani çalıştıklarında oksijen Do harcarlar. Tabii ki kaslar ne kadar çok kasılırsa, o kadar çoklar oksijen yakar. Kaldı ki kasılmalar esnasında rahim adaleleri sıkı bir çalışmaya girmiştir. Rahime ve fetüs gerekli oksijeni yeterli miktarlarda sağlamak gayesiyle düzenli nefes almak faydalıdır.

Doğum öncesi kaslar gerildiğinde, rahime ve fetüs gerekli miktarda oksijen sağlamak için düzenli nefes almak faydalıdır.

Rahim ağzının açılması döneminde gevşemek, şu üç ne faydanla önemlidir. Birincisi uzanmak ve gevşemek bütün kasların rahatlamasıdır. Gevşeyen kaslar oksijen harcamazlar. Böylece oksijen tasarrufu sağlanmış olur. İkincisi 6-7 saat süren bu dönemde, devamlı kendinizi kasarsanız tüm gücünüzü harcar ve halsiz kalabilirsiniz. Bu da asıl güç gerekti ren son dönem için negatif bir durumdur. Üçüncüsü ise, rahim ağzını açmak amacıyla ortaya çıkan bu ağrılara karşı kendinizi kasarsanız, bu açılmaya karşı hareket etmiş olacağınızdan, ağrının daha da artmasına sebep olabilirsiniz. Çünkü kendinizi kasmanız rahim ağzının açılmasını zorlaştırır.

Rahim ağzının tamamen açılması ve su kesesinin patlaması en önemli dönemdir. Bu dönemde, kasılmalar esnasında anne, ıkınma ile doğuma yardım etmelidir. Bu, söyle olur: Ağrılarla beraber ıkınma başladığında, yeni başlayacak ağrı beklenir. Ağrı başlarken derin nefes alınır ve büyük bir güçle ıkınılır.

Rahim ağzının tamamen açılması ve su kesesinin patlamasıyla en önemli döneme girilir. Bu dönemde ağrı ile beraber ıkınma hisleri de gelir. Zor ve çaba sarf edilmesi gerekli olan bu dönemde gebenin telaşlanmadan bilgili hareketlerle doğuma yardım etmesi, doğumu kolaylaştırır. Aksi halde ebe veya hekimi uğraştırabilir.

Bu dönemde yapılması gereken, kasılmalar esnasında ıkınma ile doğuma yardım etmektir.

Ikınmalar çocuğun artık dışarı çıkmak istediğini göstermektedir. Kasılmalara yardımcı güçlü hareketlerdir. Ikınmaları kontrol etmek, bir ölçüde annenin elinde olduğundan, bunları en idareli, en faydalı, en kârlı biçimde kullanmak mümkündür. Bu da şöyle olur. Ağrılarla beraber ıkınma hissi de başladığında, yeni başlayacak ağrı beklenir. Ağrı nefes başlarken derin bir nefes alınır ve alınan hava içeride tutularak biralara bağırmadan bütün güçle ıkınılır, sonra nefes verilir. Bu sırada bağırmak ciğerlerdeki havanın boşalmasına sebep olacağından iyi değildir. Çünkü ıkınmadan yüksek oranda faydalanmayı engeller. Nefes verdikten sonra ağrı devam ediyorsa ıkınma tekrar denenir. Eğer ağrı bitmişse düzenli soluk alıp vermelerle dinlenilir ve yeni ağrının gelmesi beklenir.

Birkaç ıkınmalı ağrıdan sonra makat bölgesinde çocuk başı büyük bir ağırlık olarak hissedilir ve son bir kuvvetle dışını itilir. Fetüs vücudunun diğer kısımları kendiliğinden çıkar. İşte doğum gerçekleşmiş ve çocuğunuz doğmuştur.

Çocuğun doğumundan 0,5-1 saat sonra da yeni, daha hafif kasılmalarla plasenta atılır. Artık doğum odasında işiniz bitmiştir.

Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio