Aybüke Nur Demirci Özkul’a sorduk

Merjam Yazar: Merjam 28 Eylül 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Ünlü stilist Aybüke Nur Demirci Özkul ‘‘İnsan ilerlerken nasıl olmak istediği yerde olabilir, hepimizin içinde o ulaşmak istediği daha iyi bir nokta yok mudur? Daha çok yolum var’’ dedi.

Aybüke Nur Demirci Özkul’a sorduk

 

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

 

Ben Aybüke Nur Demirci Özkul, 6 yıldır İnfluencer Marketingle ilgileniyorum. Moda ve tekstil tasarım bölümü öğrencisiyim, bir yandan da Marka İletişimi okuyorum. 23 yaşımdayım. Evliyim ve eşimin görevi sebebiyle Gaziantep’te ikamet etmekteyim. Yükseleni Akrep olan İkizler burcuyum, bu nedenle biraz baskın bir karakterim var. 

 

Nasıl bir ortamda yetiştiniz, nerede büyüdünüz?

 

Aslında klasik bir memur ailesinde büyüdüm diyebilirim. Babam emekli polis, annem de sınıf öğretmeni… Bu sebeple disiplinli ama bir o kadar da sıcak bir ortamım oldu. Aydın Kuşadası’nda yaşadım. Liseyi Denizli’de okuduğumdan, ailemin yanından erken ayrıldım.

 

Karakterinizin en belirgin özelliği?

 

Aslında bu konuda çok net konuşamam ama insanları mutsuz etmekten ve kendimi mutlu etmekten çekinen bir yapım vardır diyebilirim. Arkadaşlarım genelde güçlü ve pozitif bir karakterim olduğunu söyler.

 

Moda hayatınızın neresinde?

 

Moda hayatımın kalbinde diyebilirim. Daha yolun başındayım bile diyemeyeceğim kadar gerisindeyim. Çünkü uçsuz bucaksız bir derya, moda dediğimiz şey ve öğrenmem, okumam, gözlemlemem gereken çok şey var ama ona olan aşkım inkâr edilemez elbette. 

 

Yeni biriyle tanıştığınızda ilk neye dikkat edersiniz?

 

Fiziksel olarak önce ayakkabılarına bakarım, bunu bilinçsizce 12 yaşımdan beri yapıyorum. Sanki işi, huyu, davranışları titizliği, maddiyatı, maneviyatı, kompleksi, neyi önemsediği ya da önemsemediği, her şeyi oradan yakalayabiliyorum gibi geliyor. Sorduğu sorulara ve üslubuna dikkat ederim. Kendini ne şekilde anlattığı, neyi ne şekilde söylemek istediğine bakarım, bunlar o insanın karakteri hakkında çok ipucu verir. 

 

Özgürlüğünüze ne kadar düşkünsünüz?

 

Zor bir soru, daha önce hiç düşünmemiştim, belki de bunu sorgulayacak kadar kısıtlanmadım. Özgürlük bir insanın sahip olabileceği en büyük huzur, başka birinin özgürlüğünü ve rahatlığını kısıtlamadığım kadar özgürüm diyebilirim. Kendimi ifade edebiliyor oluşum, kendi kararlarımı alabiliyor oluşum, hatta özetle söyleyecek olursam; kendi hayatımın rotasını kendimin oluşturabilmesi benim için özgürlüktür. 

 

Küçüklüğünüzden beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mı?

 

Çok konuşurum… Bir konuyu kısacık anlatamayışım küçüklüğümden beri peşimi hiç bırakmaz. Takıntı ya da alışkanlık boyutunda bir davranışım yok. Yaşı yaşına uymayan biriyim.

 

Alışverişte kriterleriniz nelerdir?

 

Bir ürünü elime aldığımda kendime ilk sorum şu olur; bunu kaç kere kullanabilirim ve buna gerçekten ihtiyacım var mı yoksa elimde buna muadil bir parça var mı? Bu ürün benimle gelirse onu değerlendirebilir miyim yoksa sadece moda oluşu mu beni cezbetti? Bunları tartarım. Ayakkabı konusunda tüm kriterleri es geçip gözümü kapatarak kasaya doğru gittiğim olmuyor değil tabii.

 

Gardırobunuzda vazgeçemediğiniz üç şey nedir?

 

Beyaz oversize gömlek, açık kahve tonlarda bir şal ve mom jean. 

 

Dışarıya çıkmak için size kaç dakika hazırlanma süresi yeter?

 

10 dakikada hazırımdır. Eğer kıyafetim ütülü değilse 15, makyaj yapmam gerekiyorsa 20 dakika. 

 

Sizce rahat olmak mı önemli? Şık olmak mı?

 

Kesinlikle rahat olmak, bunu geçen hafta şık bir terlik giydiğimde ayağımdaki yaralarla yeteri kadar tecrübe ettim. Yaşasın skecherslar.

 

İlham kaynağınız kim?

 

Buna tek bir isim vermek çok zor. Çünkü zevkim tarzım ruh halim çok değişken ve çok çeşitli, o yüzden birden çok kişiyi takip ediyor parçaları nasıl yorumladığını gözlemliyorum. 

 

 

‘‘Kadın’’ denince aklınızda çağrışan 3 kelime?

 

Kelime benim gibi konuşkan biri için sıkıntılı bir terim. Şöyle diyebilirim; canı neyi istiyorsa onu başarabilecek kapasitede olan kimse. 

 

Çok sıkıldığınızda olmak istediğiniz yer?

 

“Sevdiğimin yanı” şeklinde klişe bir cevap verebilir miyim? Sevdiklerimle ettiğim bir tatlı sohbet modumu yükseltmeye yetip artıyor bile. 

 

Bir yüzdelik verseniz, yüzde kaç mutlusunuzdur?

 

Yüzde 80 diyebilirim. Elhamdulillah diyelim. 

 

En sevmediğiniz huyunuz / en sevdiğiniz huyunuz?

 

En sevmediğim huyum; fazla kontrolcü bir insan oluşum. En sevdiğim huyum da fazla kontrolcü oluşum.

 

Hayatınızın bir şarkısı olsaydı o hangi şarkı olurdu?

 

Müzik listemi bir gözden geçirmeliyim sanırım. Bilmiyorum ama Barış Diri- “Yine Gönlüm Karardı” olabilir. Dinlerken hayatımı sorguladığım, kendimi bu dünyaya kaptırdığımı hatırladığım ya da üstesinden gelemediğim zorlukları da atlatabileceğimi hissettirir. 

 

 

Hem cinslerinize vereceğiniz en büyük tavsiye?

 

Her zaman dediğim gibi; hayallerimiz gerçek olmayı hak ediyor. Hayal kurmaktan, onu istemekten ve onun için çabalamaktan vazgeçmeyin. 

 

En büyük keşkeniz?

 

Ah bu soruyla arka fonda şöyle ‘‘Son pişmanlık neye yarar’’ çaldı bir anda. Çok keşkem oldu, çok hatalar yaptım. Hem iş, hem hayat anlamında çok kez yanlışlarımın defalarca altını çizdim ama keşke hepsinin birer tecrübe ve insan olmanın verdiği hata payı olabileceğine kendimi ikna edebilsem.

 

Kimin evine bir akşam yemeğinde davetli olmak isterdiniz?

 

Bence röportajın en zor sorusu bu. O kadar fazla ki isimler havada uçuşuyor. Şöyle düşünelim; moda anlamında aklınıza gelen en birikimli kişi ile bir akşam yemeği harika olurdu. 

 

Kendinizle barışık mısınız? Değişmek istediğiniz bir yönünüz var mı?

 

Evet, barışığımdır, sadece daha kolay hayır diyebilmeyi ya da “Ben elimden geleni yaptım.” rahatlığını kendimde barındırabilmeyi isterdim. 

 

Gelecekte yapılacaklar listenizin ilk üç sırasında neler var?

 

Paris’e gitmek benim çocukluk hayalim. Bir sanat galerisi ya da atölyesi açmayı da çok istiyorum. Üçüncü sıraya ehliyet almayı da ekleyebiliriz. Üç hayal arasında benim için en ulaşılmazı o gibi.

 

En son okuduğunuz kitap?

 

Tesirsiz parçalar-Ali Lidar.

 

Sizi en çok mutlu eden anınız?

 

Eşimle nikâh anımız diyebilirim, benim için gerçekten dönüm noktasıydı. Sanki o “Evetle” kendi içimdeki yeni ve sevdiğim bir Aybüke’ye de evet demişim gibi hissettim. Hâlâ fotoğraflara baktığımda gözlerimin içi gülüyor. 

 

Sizi en çok ne sinirlendirir?

 

Güzeli görmek yerine, kötüye odaklanan insanlar. Her şeyde kusur arayıp insanın neşesini kursağında bıraktıklarında acayip canım sıkılıyor. 

 

En sevdiğiniz şarkıcı?

 

Adele. Türk olarak da ciddi bir Karsu fanıyımdır. 

 

En sevdiğiniz aktivite?

 

Lezzetli yemekler yemek. Yeni bir mekânda oranın meşhur yemeklerini yerken benden mutlusu yoktur. Patlamış mısırla dizi izlemeyi de ekleyebilirim. 

 

En çok sevdiğiniz renk?

 

Kesinlikle kahverengi.

 

En sevdiğiniz yemek?

 

Mantı.

 

Hayatta olmak istediğiniz yerde misiniz?

 

Hayır, hiçbir zaman da olmayacağım. İnsan ilerlerken nasıl olmak istediği yerde olabilir, hepimizin içinde o ulaşmak istediği daha iyi bir nokta yok mudur? Daha çok yolum var. Umarım yol arkadaşlarım da benimle aynı şeyi düşünüyordur.

 

Sorduğunuz sorularla kendimi gözlemleme fırsatı verdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim,

 

Aybüke Nur DEMİRCİ ÖZKUL

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio