Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Modern dönemde, insan ömrünün uzadığı biliniyor. “Nasıl yaşarım?” sorusuna büyük oranda cevap verdik. Salgın hastalıklarla baş edebiliyoruz, beslenme sorununu aştık, yaşımız 50’lerden 90’lara ulaştı. Şimdi zihnimizi meşgul eden soru, “Niçin yaşıyorum?” Hayata bir anlam yüklemek istiyoruz ve çağlar değiştikçe bu da değişiyor.
Hepimiz hayatın anlamını düşünürüz. Ama anlam konusu hiçbir dönemde bu kadar gündem olmamıştı. Bu sorgulamanın gün geçtikçe artacağını söyleyen Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Bir robot çağının başındayız ve önümüzdeki yıllarda, şu anda bizi meşgul eden ya da oyalayan pek çok işi bizim yerimize robotlar yapacak. Bu durumda insanlık olarak ciddi bir boşluğa düşeceğiz. O günler geldiğinde anlam konusunu şimdi olduğunda daha fazla sorgulayacağız.” diyor.
Doç. Dr. Tayfun Doğan’a göre, anlamlı bir yaşama sahip olma, kişinin psikolojik sağlamlığını da artırıyor ve yaşamın zorluk ve sıkıntılarına maruz kaldığında çabucak toparlanmasına yardımcı oluyor. Doğan ;“Hayatın anlamı kuşaklara göre değişiyor. Anlam arayışı varoluşumuzun önemli bir parçası ve bilinçli ya da bilinçsiz insan yaşadıklarına anlam vermeden hayatını sürdüremez.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Tayfun Doğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tarih boyunca da hiç kimse bu soruya herkesi tatmin edecek düzeyde bir cevap veremedi. Çünkü herkes için geçerli objektif bir anlamdan bahsetmek zor. Aslında bir bakıma sorunun soruluş biçiminde de hata var diyebiliriz. Aklın sınırlarını zorlayacak kadar böylesine büyük evrenin anlamı ile ilgili soruya insan aklıyla cevap vermek zordur. O yüzden soruyu “Hayatın anlamı nedir?” diye değil de “Hayatımın anlamı nedir?” diye sınırlandırabilirsek daha kolay cevap verebiliriz. Psikoloji biliminin cevap verebileceği soru ise daha çok “Anlamlı hayat nedir?” sorusudur. Anlamlı hayat, yaşamın hakkını vererek, dolu dolu ve iyi yaşamaktır diyebiliriz. Ancak böyle bir yaşamın nasıl olacağı da herkese göre değişecektir. Yani bir kişiye anlamlı gelen yaşam biçimi bir başkası için anlamsız ve boş olarak değerlendirilebilecektir.”
“Hayatın anlamı önemlidir” diyen Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Çünkü insan temelde mutluluk ve anlam arayan bir canlıdır. Anlam arayışı varoluşumuzun önemli bir parçası. Bilinçli ya da bilinçsiz insan yaşadıklarına anlam vermeden hayatını sürdüremez. Bu noktada anlam konusunu insan için bir psikolojik ihtiyaç olarak görebiliriz. Yokluğunda da yoksunluk duyguları yaşarız ve bu da hem fiziksel hem ruh sağlığımızı olumsuz olarak etkiler” dedi.
Kariyer yapmak, çocuk sahibi olmak, para kazanmak, herhangi bir ideolojiye kendini adamak gibi pek çok şeyin arkasında hayatımızı anlamlı kılma çabası olduğunu ifade eden Doç. Dr. Doğan, “Psikiyatr Viktor Frankl, insan için yaşamdaki temel güdüleyici gücün hayatını anlamlı kılma çabası olduğunu ifade etmiştir. Dikkatli bir şekilde düşündüğümüzde yaşamımızdaki pek çok şeyi hayatımızı daha anlamlı kılmak için yaptığımızı görebiliriz. Birey anlamlı bir hayat yaşamıyorsa “varoluşsal boşluk” denilen durumu yaşar. Yaşadığı bu boşluk ve bunalımı da uyuşturucu, aşırı yeme-içme ya da kontrolsüz cinsellik gibi şeylerle aşmaya çalışır. Büyük psikolog Carl Gustav Jung, “Nevroz anlamını bulamamış ruhun acı çekmesidir” demiştir. Yani anlamlı yaşam ruh sağlığımız için olmazsa olmazlardandır.” diye konuştu.
.
Kuşaklar arasında hayatın anlamına bakış konusunda farklılıklar olduğuna işaret eden Doğan, “Her yaş döneminde bireyin öncelikleri ve hayatına anlam katan şeyler değişir. Birey çocukken ya da ergenlikte farklı anlam kaynaklarına ihtiyaç duyarken, gençlikte ya da yaşlılıkta ise daha farklı anlam kaynaklarına ihtiyaç duyacaktır. Ancak anlam ihtiyacı hep var olacaktır. Sadece bu ihtiyacı karşılayacak olan kaynaklar değişecektir.” ifadelerini kullandı.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı