Modacı Nihan Peker: “Trendlerden uzaklaşmadan da giyilebilir, zamansız tasarımlar yapabilirsiniz”

Şeyma Ercanlı Yazar: Şeyma Ercanlı 8 Kasım 2022

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Nihan Peker’in tasarımlarını 3 kelimeyle anlatacak olsak; zamansız, şiirsel ve giyilebilir olduğunu söylerdik. Nihan Peker, özellikle gelinlik tasarımlarıyla adını hafızalara kazımış bir isim. Mesleğinde 10 yılı geride bırakmanın gururuyla yeni adımlar atıyor. Nihan Peker ile modayı gelecek sezon gelinlik modellerini ve trendleri konuştuk.

Modacı Nihan Peker: “Trendlerden uzaklaşmadan da giyilebilir, zamansız tasarımlar yapabilirsiniz”

Şiirsel tasarımların yaratıcısı Nihan Peker, “Trendlerden uzaklaşmadan da giyilebilir, zamansız tasarımlar yapabilirsiniz” diyor. 

Nihan Hanım, tüm tasarımlarınızla adınızdan sıkça söz ettiriyorsunuz. Markanızı 2009 yılında kurdunuz ve hızlı bir yükseliş sergilediniz. Meslek hayatınız daha güzel işlere imza atarak devam ediyor. Tasarım sonu olan bir alan mı sizce? Siz değişime nasıl ayak uyduruyorsunuz?

Başladığım ilk günden bu yana yavas ve emin adımlarla ilerlemek benim için daha önemli oldu, hızlı ilerlemek hiçbir zaman tercih ettiğim bir durum değildi ama tabii ki bu yolculukta bazı adımlar mutlaka beni hızlandırdı. Tasarım yolculuğu sonu olmayan ve farklı deneyimler barındıran uzun bir yolculuk.  Kendimi her döneme adapte edebilmeyi ve bu yolculuğun her adımından keyif almaya bakıyorum.

Markanızı kurarken hayalinizdeki planlara ne kadar yakınsınız? Her şey istediğiniz ve beklediğiniz gibi mi ilerliyor?

Bugünki bu durumdan son derece mutluyum, tabii ki bunu bugünün farkındalığıyla söyleyebiliyorum. Başladığımda hayal ettiğim pek çok şeyi çok ama çok çalışarak neredeyse gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim ama çok uzun bir yol var,  daha yapılacak çok işler, projeler, koleksiyonlar ve hayaller var. Tabii ki her şey her zaman istediğim gibi olmuyor ama düşe kalka bu yolculuğa devam ediyoruz.

Nihan Peker Bridal 2022 Koleksiyonunuzu Pera Palace’da gerçekleştirilen defilede sundunuz. Her zaman olduğu gibi naif ve şiirsel gelinliklere imza attınız. Son koleksiyonunuzdan biraz bahseder misiniz?

Gelinlik hem benim hem de markamız için çok özel bir alan, ikinci kez Pera Palace Hotel’de  hayal ettiğimiz gibi bir organizasyonla yeni gelinlik koleksiyonumuzu sunduk. Koleksiyon içerisinde bir çok farklı tasarımı barındırırken, hedeflediğim şiirsel ve o minimal yaklaşımdan da uzaklaşmadan ortaya çıkmış bir koleksiyon oldu.

Dayatılan moda anlayışından uzak sade, minimal ve akılda kalan gelinlikler tasarlıyorsunuz. Trend rüzgârına hiç kapılmıyor musunuz?

Elbette trendlerden etkilendiğim zamanlar oluyor, buna kayıtsız kalmak mümkün değil ama biraz da nasıl bir koleksiyon hazırlamak istediğinizle de alakalı bir durum bu. Trendlerden çok uzaklaşmadan da giyilebilir ve zamansız tasarımlar yapabilirsiniz,  ben gelinlik koleksiyonlarında bu zamansız ruhu daha kendime yakın buluyorum.

“Bazen başkalarının düşüncelerini çok fazla önemserken kendimizi unutabiliyoruz”

Ertelenen düğünler, küçük organizasyonlar son iki yılın özeti oldu. Şimdi rahat bir nefes alan ve düğün yapacak olan gelinlere nelere tavsiye edersiniz? Gelinlik seçimi ve aksesuar seçiminde neyi ön planda tutmalılar?

Ne Pandemi süresinde ne de şimdi aslında hayal ettiğimiz organizasyonlardan çok da uzaklaşmadan tüm gelinlerin hayalini kurduğu o düğünü elde etmeleri için kararlarından vazgeçmemelerini her zaman öneriyorum. Hem gelinlik hem aksesuar seçiminde elbette vücut tipine ve yapılan düğün organizasyonuna en yakın olan modelleri seçmek doğru olsa da, bazen kişinin kafasında hayalini kurduğu yöne doğru gitmesini de daha gerçek ve doğru buluyorum. Benim için önemli olan hayallerdir, bazen başkalarının düşüncelerini çok fazla önemserken kendimizi unutabiliyoruz. Tüm gelinlere tavsiyem hayallerindeki gibi bir gelin olmaları için tüm çabayı göstermeleri.

Moda ve gelinlik dünyasında kendinizi nasıl tanımlarsınız? Ne tür giyinmeyi seven gelin adayları size gelmeli?

Kendime has bir yaklaşımın var ama bunun dışında gördüğüm tarzda gelinler de mutlaka kapımızı çalıyor. Ben herkes ile ortak bir noktada buluşabildiğimizi görüyorum. Farklı tarzlarda pek çok gelin ile çalıştık, tercihim kendilerini bize sonsuz bir güven ile emanet etmeleri.

 Pandemi dönemi gibi zorlu bir süreci yaşadık. Pandemi sürecinde dijital olarak gerçekleşen Fashion Week İstanbul Showları sonrasındaki ilk seyircili defile şovunuzu “Golden Age”  koleksiyonuyla modaseverlerin karşısına çıktınız. Nasıl bir histi? Uzun aradan sonra podyumlarda koleksiyonunuzu sergilemek size ne hissettirdi?

İnanılmaz gerçek ve büyülü bir süreçti benim için.  Bir kere uzun bir aradan sonra ilk defa gerçekten seyircili bir defile yapıyor olmanın mutluluğunu taşıyordum, ayrıca bunu benim için çok özel olan bu koleksiyon ile yapıyor olmak farklı bir anlam ifade ediyordu. Sanırım bu hisler tüm izleyenlere de geçti.

“İnişler ve çıkışlarla yaratıcılık sürecimi besleyen dolu dolu geçen seneler var arkamda”

Golden Age koleksiyonuyla moda dünyasında 10.yılınızı kutladınız. Geçmiş 10 yılınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Gelecek 10 yılda hedefleriniz neler?

Çok güzel bir 10 yıl geçti,  dolu dolu ama çok kolay olduğunu da söyleyemem ama zaten kolay olmasını da sanırım ben de çok istemedim. Bazen zorlu yollardan gitmek, tek başınıza farklı mücadeleler vermek, geldiğiniz o noktada sizi daha mutlu ediyor.  İnişler ve çıkışlarla yaratıcılık sürecimi besleyen dolu dolu geçen seneler var arkamda.  Önümüzdeki 10 yıl için ise çok heyecanlıyım, daha çok gidilecek yol var

Pandemi birçok alışkanlığımızı değiştirdi. Bu süreç sizin moda anlayışınızda ve üretim sürecinizde herhangi bir değişime neden oldu mu?

Pandemi elbette birçok şeyi değiştirdi, alışkanlıklarımız farklı yöne evrildi. Açıkçası biraz durmak bana çok iyi geldi, yaratıcılık ve üretim sürecinde ise tüm bu duraksamalara rağmen her şeyin çok daha pozitif ilerlediği ve faydalı geldiği bir dönem oldu. Bazen gerçekten durmak gerekiyormuş bunu anladım.

Türkiye tekstil sektöründe dünyada öncü ülkelerden birisi ancak tasarım alanında durum biraz daha yeni gelişiyor. Başarılı genç tasarımcılar alanında öncü rol oynuyor. Türkiye de tasarım alanında gelişim nasıl hızlandırılabilir? Nelere yatırım yapılmalı?

Türkiyeye karşı duyulan algı bir üretim şehri olarak tanınması dünya moda endüstrisinde. Ancak İstanbul zengin tarihi ve özel ruhuyla bizler için sadece üretimden ibaret olmayan, bir çok farklı kaynağından beslendiğimiz ve ilham aldığımız özel bir şehir ve elbette Türkiye’nin bir çok farklı şehri de çok özel. Dünyada tasarım anlamında daha çok adımızı duyurabilmek adına hep birlikte atacağımız adımlar ve belirleyeceğimiz stratejilerle öne çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Yatırım yapılacaksa sadece okullara veya binalara değil, hayat şeklimizin tamamına ve insana yapılacak yatırımların biz tasarımcıları daha çok besleyeceğini düşünüyorum.

“Mümkün olduğunca az hazır materyal ile ilerlemeye çalışıyoruz”

Sektörde ilk yıllarınızda organik kumaşlar kullanıyordunuz. Kendi kumaşınızı yapma fikri nasıl doğdu. Koleksiyonun doğma süreci ve üretim sürecinden biraz bahseder misiniz?

Sadece kıyafet modellerini çizmek değil materyalleri de yaratmak sürecin tümüne etki ediyor o yüzden kumaşı tasarlamak bana her zaman çok büyük bir keyif vermiştir. Halen koleksiyonlarımızdaki bir çok deseni, işleme motiflerini özellikle kendimiz yapıyoruz.  Mümkün olduğunca az hazır materyal ile ilerlemeye çalışıyoruz.

“Moda haftasını geliştirecek en önemli içerik genç tasarımcılardır”

İstanbul Moda Haftasına uzun yıllardır katılan bir isimsiniz. İstanbul Moda Haftasını değerlendirmeniz gerekirse neler söylersiniz?

İstanbul moda haftasına ilk günden beri istisnasız kaçırmadan katılmayı seçtiğim bir organizasyon. Ben bir şehrin moda anlamında kalkınmasında en önemli rolün moda haftalarının taşıdığını düşünüyorum.  Şüphesiz moda haftasını geliştirecek en önemli içerik genç tasarımcılardır,  daha fazla yeni tasarımcıyla ve özgün koleksiyonlarla moda haftalari ilgi çekici hale gelecek. Bu anlamda zaman zaman heyecanın eksildiğini düşünsem de, İstanbul Moda haftasını her zaman çok kıymetli buluyorum.

Anne olmak mesleğinizi nasıl etkiledi?

Mutlaka bir değişim yaşamışımdır belki şu anda içinde olduğumdan bunu fark edemiyor olabilirim ama değişiyor olmak ve farklı şeylere dönüşmek bana iyi geliyor.  Anne olmak bana çok şey kattı o yüzden kendi yolculuğumda başıma gelmiş en kıymetli şey anne olmaktır. Bu sebeple farklı bir pencereden bakabiliyorum ve farklı bakış açıları mutlaka benim tasarımsal yaklaşımı da olumlu etkiliyor.

Şeyma Ercanlı

Şeyma Ercanlı

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio