Mizalle’nin dizaynırı Leyla Çam: Güzel görünmek, iyi hissetmek ve mutlu olmak sizin elinizde

Merjam Yazar: Merjam 25 Eylül 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

“Modayı takip edeceğim diye kendinizi ve bütçenizi yıpratmaktan vazgeçin, ‘Hayat kısa al o neon sarı, mor taşlı, içi kırmızı kürklü çizmeyi çünkü moda’ diyenlere aldırış etmeyin. Size ne yakışır, en iyi siz bilirsiniz. Güzel görünmek, iyi hissetmek ve mutlu olmak sizin elinizde.”

Mizalle’nin dizaynırı Leyla Çam: Güzel görünmek, iyi hissetmek ve mutlu olmak sizin elinizde

 

Leyla Hanım, biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Tasarım yolculuğunuz nerede ve nasıl başladı?

 

Tasarım yolculuğum okul öncesi dönemde babaannemin dikiş makinasını oyuncağım olarak kullandığımda başladı diyebilirim. Sonrasında okul döneminde Maltepe Anadolu Meslek Lisesi, moda tasarımı bölümünde mesleğe ilk adımlarımı atmış oldum.

 

4 yıllık lise dönemimi; alan 1.'si ve aynı yıl liseler arası yapılan moda tasarım yarışmasında İstanbul 1.'si olarak bitirdim. Eğitim hayatıma Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Resim ve İş Eğitimi Bölümü’nde devam ettim. Aynı zaman içerisinde 4 yıl da fotoğraf eğitimi alarak, resim ve iş eğitimi öğretmeni olarak mezun oldum. 22 yıl tekstil ve öğretmenlik kariyerinden sonra yollarımız 2018 yılında Mizalle ailesi ile kesişti.

 

Koleksiyonlarınızın oluşum sürecini anlatır mısınız? Ne gibi ön çalışmalar yapıyorsunuz ve nelerden ilham alıyorsunuz?

 

Öncelikli olarak sezondan 1 yıl önce dünyaca ünlü markaların defile analizlerinden başlıyoruz, bu defileleri yorumlayıp öne çıkan temalara göre Moodboard (hikâye panosu) hazırlıyoruz.

 

Moodboard’da sezonda olması öngörülen renkler, kumaşlar, anahtar kalıplar, modeller, aksesuarlar, baskı ve nakış detaylarını belirleyip yol haritamızı çıkarıyoruz. Sezonda ise sokak modası, cadde ve AVM mağazalarını gezmeye çalışarak, mağaza, duvar ve vitrin modelleri inceliyoruz. Ayrıca e-ticaret kanallarından da sezonun trendleri takip ederek koleksiyonumuza fast fashion eklemeleri yapıyoruz.

 

Mizalle’nin 2020/2021 Sonbahar-Kış koleksiyonu görücüye çıktı. Bu koleksiyonu hazırlarken size ilham veren, tasarımlarınıza yansıttığınız detaylar nelerdir?

 

Gereksiz tüketimlerimizi sorguladığımız bu dönemde kendini sürdürebilen modellere, sezonluk moda olan parçalara değil de uzun ömürlü modası hiç geçmeyecek kapsül parçalara yer verdik.

 

“Mizalle” markası için hazırlamış olduğunuz koleksiyonunuzun anahtar parçaları nelerdir?

 

Koleksiyondaki parçaları bir bütün olarak ele alıp mekânsızlık merkez noktasında birleştirdik. Mekânsız kıyafetler ile kişi günün her anına ve her mekâna kolayca kamufle olabiliyor. Zahmetsiz şıklığı ya da aktif görünümü kolayca yakalayabiliyor. Mekânsız Moda’nın ileriki sezonlarda Zamansız Moda’nın tahtına oturacağını düşünüyorum.

 

Hazırlamış olduğunuz koleksiyonlardan sizin için yeri ayrı olan bir çalışmanız var mı?

 

YOUTH koleksiyonu. Çünkü Mizalle koleksiyonu enerjisini ve motivasyonunu YOUTH'tan alıyor.

 

Bu koleksiyonu ne kadar sürede hazırladınız? Hazırlamış olduğunuz koleksiyonun hitap etmesini amaçladığınız belli bir hedef kitlesi var mı?

 

Altı ay gibi bir sürede, hayatın içerisinde, herhangi bir mekânda var olmak için çabalayan bütün güçlü kadınlar…

 

 

İşinizin zorluklarına ve güzelliklerine değinecek olursak bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

En önemli zorluk iç piyasanın trend takibini bir sezon sonradan yapıyor olması, bu da koleksiyon için gerekli donelere erişimi oldukça zorlaştırıyor.

 

Özellikle tasarımlarınız da hangi kumaşları tercih ediyorsunuz?

 

Yerli kumaş olması, doğal elyaf ve el emeği olması tercihimdir her zaman.

 

Aksesuar kullanımı ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Sizce aksesuar bir koleksiyonun olmazsa olmazı mıdır?

 

Aksesuarın modellere kişisellik kattığını düşünüyorum.

 

Günümüz moda dünyasını ve bunun özelinde Türkiye’deki moda anlayışını değerlendirmenizi istersek neler söyleyebilirsiniz?

 

Son dönemde dünya genelinde modanın “Çılgınca tüket tüket” mottosundan “Bilinçli tüket” anlayışına geçeceğinin sinyallerini vermesi, yeni başlangıçlar için biz tasarımcıları oldukça fazla motive ediyor. Türk markalarının gelecekte kalıcı bir marka olmanın tasarımdan geçtiğini farkına vardıklarını görmek umut vaat edici ama ne yazık ki zahmetsiz kazanç, kopyalayarak üretim yapma hâlâ çok yaygın. Etkileri de ne yazık ki çok geniş kapsamlı oluyor.

 

 

Geçmişte ya da gelecekte moda dünyasında “Asla” moda olmamalıydı ya da olmamalı dediğiniz bir şey var mı?

 

Kürk ve orijinal deri ürünleri.

 

Güzel giyinen, tabiri caizse “İkon” olarak görülen kişilerin tasarımcılığa soyunmasını nasıl yorumluyorsunuz?

 

Heves olarak başlayıp batıranlar da var, güzel şeyler yapıp başaranlar da…

 

Yeni bir koleksiyonunuz moda severlerle buluştuğunda ne hissediyorsunuz?

 

Koleksiyona başlarken yaşadığım coşku ve heyecanı moda severlerinde hissettiğini görmek, yeni fikirler için tekrar tekrar heyecan duymama sebep oluyor. Böylece her defasında yeniden başlamak için sabırsızlanıyorum.

 

Günümüzde tesettür giyim tek tip olmaktan çıktı. Tesettürlü hanımların giyim tarzlarındaki değişimi nasıl yorumluyorsunuz?

 

Tesettürün hâlâ tek tip olduğunu düşünüyorum. Sadece tesettürden çıkan hanımlarımız var diyelim. Tesettürlü ve muhafazakâr giyimli bayanlar olarak ayrıldık esasen.

 

Peki, Türk kadınının doğru giyindiğini düşünüyor musunuz?

 

Bu konuda sayfalarca yazılar yazılabilir, kısacası düşünmüyorum diyebiliriz. Ben de bazen trendlerden etkilenip yakışan-yakışmayan şeyler giyebiliyorum. Çok beğendiysek bizi kimse durduramaz.

 

Tasarımcı olma yolunda ilerleyen, izinizden giden, başarılı bir tasarımcı olmayı hayal eden gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

 

Tepeden ineceklerini düşünmesinler, atölye tozu yutsunlar, meslekleri ile alâkalı her departmanı tecrübe etsinler. İyi bir tasarımcının, kalıp, dikiş, kumaş, baskı, nakış, yıkama, üretim süreçleri, creative süreçleri ve duygu yönetimi gibi konulara çok hâkim olmalılar. Hiçbir zaman “Ben oldum, mükemmelim” dememeleri gerekir, öğrenme ömürlük bir süreçtir. Tasarımcıyı asıl motive eden şey sürecin devam etmesidir.

 

Son olarak merjam.com ziyaretçilerine söylemek istedikleriniz?

 

Modayı takip edeceğim diye kendinizi ve bütçenizi yıpratmaktan vazgeçin, “Hayat kısa al o neon sarı, mor taşlı, içi kırmızı kürklü çizmeyi çünkü moda” diyenlere aldırış etmeyin. Size ne yakışır, en iyi siz bilirsiniz. Güzel görünmek, iyi hissetmek ve mutlu olmak sizin elinizde.

 

Sevgi ile kalın, önce kendinizi sevin…

 

Leyla Çam / Kıdemli Tasarım Uzmanı

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio